Gazze'de gönüllü öğretmenler çocukların eğitimini yeniden inşa etmeye çalışıyor
Filistinli gönüllü öğretmenler, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde, Dar er-Reca mülteci kampında kurulan çadırda, İsrail'in saldırıları nedeniyle üç yıldır eğitimden mahrum kalan çocuklara temel dersleri vermeye çalışıyor.
Eğitim sistemine yönelik hasar ve kayıplar
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden 3 Eylül'de yayımlanan verilere göre, İsrail saldırılarından etkilenmeyen okul neredeyse yok: okulların %95'inden fazlası etkilendi. Okulların %90'ından fazlası yeniden inşa ya da onarıma ihtiyaç duyuyor. Toplam okul sayısının %80'ine tekabül eden 662 okul binası doğrudan vuruldu, 116 okul hasar aldı.
Veriler ayrıca şunları bildiriyor: 163 okul, üniversite ve eğitim kurumu tamamen, 388 kurum kısmen yıkıldı. Yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı okulların %70'i kısmen yıkılan binalar arasında. Saldırılarda ayrıca 13 bin 500 öğrenci, 830 öğretmen ve eğitim personeli ile 193 bilim insanı, akademisyen ve araştırmacı yaşamını yitirdi.
Deyr el-Belah'daki çadır okulu ve eğitim yaklaşımı
Dar er-Reca kampında, yetim ve öksüz çocuklar ile eşlerini kaybetmiş kadınlar için kurulan çadırda iki öğretmen gönüllü olarak çalışıyor. Arapça öğretmeni Naka Ebu Rahme, çocukların üç yıldır eğitim hakkından mahrum kaldığını ve bunun temel bilgilerin unutulmasına yol açtığını belirtiyor.
Ebu Rahme, uyguladıkları programı şöyle özetliyor: 'Normalde çocukların okullarda gördüğü 8-9 dersten en temel üçünü burada yeniden hatırlatıyoruz. Arapça, İngilizce ve matematik. Eğer bu savaş biter de çocuklar yeniden eğitime dönerlerse eğitimlerine normal bir şekilde devam edebilsinler diye bunu yapıyoruz. Soykırımda kaybettikleri geleceklerini geri kazanmalarını umuyoruz.'
Öğretmenler yalnızca dersleri yeniden vermekle kalmıyor, çocukların davranış ve sosyal becerilerindeki eksiklikleri de ele alıyorlar. Ebu Rahme, 'Bu projeye başlamadan önce çocukların davranışlarındaki bu eksikliğin yıkıcı bir eksiklik olduğunu fark ettik. Çocukları bu yöndeki bilgisizlikten kurtarmaya çalışıyoruz. Eğitim dediğimiz şey sadece bilgiden ibaret değil bu aynı zamanda insan terbiyesi ve kültür eğitimi. Biz Filistin halkı olarak dünyada eğitim düzeyi en yüksek halkız. Bu namımızı kaybedersek yazık olur. O nedenle bu çocukları, savaş öncesi seviyelerine döndürmemiz gerekiyor. Aynı zamanda boş zamanlarını dolduruyoruz.' diyor.
Öğrencilerin günlük yaşamı ve beklentileri
Dar er-Reca çadır okulunda eğitim alan 11 yaşındaki Leyla Bedvan, eğitimini 4. sınıfta yarım kalmış olarak tanımlıyor ve bu yıl 6. sınıfa gitmesi gerekirken üç yıl kaybettiğini söylüyor. Bedvan, çadırda ve çadır dışında geçen hayatlarını anlatırken şu ifadeleri kullanıyor: 'Çadır okuldan çıktıktan sonra yaşadığımız çadıra gidip ödevlerimi yapıyorum, sonra anneme 'Yardım ister misin?' diye soruyorum. O da bana 'Hadi gel ateş yakalım' diyor. Ya ateş yakıyoruz ya da su ve yemek bulmak için çıkıyoruz. Doktor için çadıra gidiyoruz. Yemek bulmak için çadır çadır geziyoruz.' Bedvan, çadır okulda normalde görmeleri gereken derslerden sadece üçünün verilmesine üzüldüğünü ve tek dileğinin 'savaşın bitmesi ve okula dönmek' olduğunu ifade ediyor.
Yerel çabalar ve uluslararası çağrı
Gönüllü öğretmenlerin amacı, çocukların kaybettikleri yılları ve geleceklerini mümkün olduğunca kurtarmak. Ebu Rahme, Gazze'deki çocukların 'dünyanın gözü önünde öldürüldüğünü ve tüm haklarından mahrum bırakıldığını' vurgulayarak uluslararası toplumun tutarlılığına çağrı yapıyor: 'Dünya ülkelerine sesleniyorum, insan hakları ve çocuk hakları savunuculuğu konusunda dürüst olsunlar.' Bu çabalar, sınırlı imkanlarla yürütülen yerel dayanışma örnekleri olarak öne çıkıyor ve eğitimin sürekliliğinin yeniden sağlanmasının kuşaklar boyu etkileri olacağına işaret ediyor.