Gazze'de gazetecilere yönelik saldırılar ve Seyuri'nin değerlendirmesi
Halil İbrahim Medet - İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik sürdürülen ayrım gözetmeyen saldırılarında öldürülen gazeteci sayısının benzeri görülmemiş seviyelere ulaştığı belirtiliyor. Son olarak, 10 Ağustos akşamı Gazze kentindeki Şifa Hastanesi yakınında gazetecilerin kaldığı çadıra düzenlenen saldırıda aralarında Enes eş-Şerif'in de bulunduğu altı gazetecinin hayatını kaybetmesi uluslararası tepkilere yol açtı.
Enes eş-Şerif'in rolü ve hedef alınmasının anlamı
Filistin İçin Uluslararası Gazeteciler Ağı Kurucusu Abdulfettah Seyuri, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede İsrail'in sahada başarısız olduğu için gazetecileri hedef aldığını savundu. Seyuri, Enes eş-Şerif'in Gazze'deki acı sahnelerin, aç bırakma politikalarının ve sivil göçlerin canlı tanığı olduğunu vurguladı ve bu saldırının, "işgalin, hakkın sesini ve gerçeği dünyaya iletmek isteyen her gözü susturmak istediğini" gösterdiğini belirtti.
Seyuri, eş-Şerif'in Gazze'nin bir evladı, şehit oğlu ve şehit kardeşi olduğunu hatırlatarak onun haberleri ve görüntülerinin bizzat yaşadığı bir dramdan aktarıldığını ifade etti: "Enes eş-Şerif sahada, Gazzelilerin günlük yaşamını belgeleyen, aktaran ve bizzat yaşayan biriydi."
Gazze'de gazeteci ölümleri: sayı, etkiler ve uluslararası çağrı
Seyuri, savaşın başından bu yana İsrail tarafından öldürülen gazeteci sayısının 238'e yükselmesini "gerçek bir felaket" olarak nitelendirdi. Uluslararası ve hukuki metinlerin çatışma sırasında gazetecilerin korunmasını öngördüğüne dikkat çeken Seyuri, yaşananların Batı kamuoyunu ve uluslararası tepkileri etkilediğini söyledi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş'un Enes eş-Şerif'i "Gazze'nin cesur gazetecisi" olarak nitelemesi ve taziye açıklaması, Seyuri'ye göre dayanışmanın önemine işaret ediyor. Seyuri, tüm İslam ülkelerinin Gazzeli gazetecileri desteklemesi, İsrail'le medya normalleşmesinin durdurulması ve dünya genelinde gazetecilerin yürüyüş ve protesto düzenlemesi çağrısında bulundu.
Medya kuruluşlarına yönelik psikolojik etki ve itibar tartışması
Seyuri, suikastların ve suçlamaların medya kuruluşlarını korkutmayı, gazetecilerin itibarını zedelemeyi amaçladığını belirtti. Enes eş-Şerif ve arkadaşlarına yönelik "terörist" ya da "gazeteci kılığında" olduğu yönündeki iddiaların, bunun bir parçası olarak değerlendirildiğini aktardı. Seyuri, bu tür suçlamaların dürüst gazetecilere yönelik kara propaganda olarak görüldüğünü ifade etti.
Al Jazeera muhabirlerinin hayatını kaybetmesi
İsrail ordusunun, 10 Ağustos akşamı Şifa Hastanesi yakınında gazetecilerin bulunduğu çadıra düzenlediği saldırıda, Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun saha muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka dahil olmak üzere altı gazeteci hayatını kaybetmişti. Bu saldırının ardından savaşın başlangıcından bu yana öldürülen gazeteci sayısı 238'e yükselmiş bulunuyor.
Seyuri'nin değerlendirmesi, Gazze'de yaşananların medyada nasıl yankı bulduğuna, uluslararası tepkilerin şekillenmesine ve gazetecilik mesleğinin çatışma alanlarındaki korunmasına dair önemli soruları gündeme getiriyor.