FLNKS Bougival Anlaşmasını Reddetti
Fransız kolonisi Yeni Kaledonya'da bağımsızlık yanlısı Kanak Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLNKS) , Ada temsilcileri ile Paris hükümeti arasında 12 Temmuz'da imzalanan Bougival Anlaşması'nı reddettiklerini açıkladı.
Neden reddedildi?
FLNKS Siyasi Büro üyesi Dominique Fochi, Noumea'da düzenlenen basın toplantısında anlaşmayı, Ada'nın yerli halkı Kanakların "verdiği mücadelenin temelleri ve kazanımlarıyla ters düştüğü" gerekçesiyle reddettiklerini belirtti. Hareketin tutuklu lideri Christian Tein, olağanüstü kongreye gönderdiği mektupta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "dayattığı" anlaşmanın açık ve kesin bir dille reddedilmesini talep etti.
Anlaşmanın ana hükümleri
12 Temmuz'da Fransa'nın Bougival kentinde imzalanan 13 sayfalık anlaşma, Yeni Kaledonya'nın Fransa bünyesinde özel statülü bir devlet olarak tanımlanmasını ve Ada için Yeni Kaledonya vatandaşlığı oluşturulmasını öngörüyordu. Anlaşma uyarınca Ada'da doğanlar ve Ada'da 15 yıl boyunca kesintisiz ikamet edenler seçimlerde oy kullanma hakkı elde edeceklerdi.
Ayrıca Ada'daki nikel kaynaklarının kullanımına ilişkin stratejik bir planın hayata geçirilmesi ve anlaşma hakkında yerlilerin görüşünün alınması amacıyla referandum yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştı. Metinde, nikel kaynaklarının şu an Fransız şirketlerince kullanıldığı ifadesi korunuyordu.
Müzakere süreci ve Tein'in durumu
Taraflar arasındaki müzakereler, 2 Temmuz'da Elysee Sarayı'ndaki toplantıyla başlayıp Bougival'da devam etmişti. Kanak lider Christian Tein, anlaşma müzakerelerine davetli listesinde olmadığı gerekçesiyle süreçte yer almadı. Tein, Ada'da 2024'te başlayan bağımsızlık protestolarındaki rolü iddiasıyla Paris'te tutuklanmış, aylık tutukluluk sürecinin ardından Haziran 2025'te adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Protestoların arka planı ve güvenlik operasyonları
Yeni Kaledonya'da 2024'te başlayan bağımsızlık hareketi, Paris yönetiminin yerli halkla 1988'de imzalanan Noumea Antlaşması'a aykırı olduğu iddiasıyla bir anayasal reformu yürürlüğe koyma girişimine tepki olarak çıkmıştı. Söz konusu girişim, Ada'da en az 10 yıldır yaşayan Fransızların seçimlerde oy kullanabilmelerinin yolunu açma amacı taşıyordu.
Protestoların bastırılması sürecinde Fransız güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonlarda 13 kişi hayatını kaybetti. Bu gelişmelerin ardından Paris yönetimi, bağımsızlık yanlıları ile müzakere masasına oturmuş ve Bougival Anlaşması süreci başlamıştı.