Filistin, UNESCO'dan Harem-i İbrahim Camisi'nin korunması için acil müdahale istedi
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), UNESCO'ya işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi'ne yönelik İsrail'in iddia edilen "sistematik" ihlallerine karşı harekete geçmesi çağrısında bulundu. FKÖ Yürütme Konseyi Üyesi ve Filistin Somut ve Somut Olmayan Miras Ulusal Komitesi Başkanı Ali Zeydan Ebu Zühri tarafından yapılan yazılı açıklamada, uluslararası toplumun özellikle sahada pratik koruma adımları atması istendi.
Çağrının gerekçesi ve diplomatik talep
Açıklamada, Harem-i İbrahim ile çevresindeki İslami ve Hristiyan kutsal mekanların korunması gerektiği vurgulandı. FKÖ, bu mekanların UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almasının, işgal yönetimine karşı caydırıcı önlemler alınmasını gerektirdiğini belirtti ve uluslararası kurumların devreye girmesini talep etti.
Olayın sahadaki yansımaları ve tepkiler
FKÖ açıklamasında, El Halil'de Harem-i İbrahim Camisi avlusunda düzenlenen konferansa aşırı sağcı bazı İsrail hükümet yetkililerinin katılımı eleştirildi. Konferansın, aşırı sağcı Gush Emunim hareketinin kuruluşunu anma amaçlı olduğu belirtildi; katılımcılar arasında Bezalel Smotrich, Orit Struck ve Yisrael Katz gibi isimlerin bulunduğu kaydedildi. FKÖ bu etkinliği, Filistin halkının kültürel ve dini mirasına yönelik açık bir saldırı ve milyonlarca Müslümanın duygularını kışkırtma girişimi olarak nitelendirdi.
Tarihi bağlam ve caminin önemi
Harem-i İbrahim Camisi, Mekke'deki Mescid-i Haram, Medine'deki Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa'dan sonra Müslümanlar için dördüncü kutsal mekân olarak kabul ediliyor. Caminin altında Hazreti İbrahim ve eşinin kabirleri ile Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarlarının bulunduğu vurgulandı. Ayrıca, caminin El Halil'de İsrail işgali altında bulunması, geçmişteki gerilimlerin ve şiddet olaylarının hafızasını canlı tutuyor; örnek olarak 25 Şubat 1994'te gerçekleşen ve Baruch Goldstein tarafından gerçekleştirilen saldırıda 29 Filistinlinin hayatını kaybettiği ve 150'den fazla kişinin yaralandığı olay hatırlatıldı.
FKÖ'nün talepleri ve uluslararası sorumluluk
Açıklamada, işgal bakanlarının katılımıyla düzenlenen bu tür girişimlerin kutsal mekanları Yahudileştirmeyi ve Filistin'in tarihi kimliğini yok etmeyi amaçlayan sistematik bir politikanın parçası olduğu ileri sürüldü. FKÖ, bu tırmanışın sonuçlarından tamamen İsrail hükümetinin sorumlu olduğunu belirterek, Filistin’in somut ve somut olmayan mirasının korunması için ciddi uluslararası koruma mekanizmalarının uygulanmasını talep etti.
Sonuç olarak, FKÖ'nün UNESCO ve uluslararası topluma çağrısı, Harem-i İbrahim Camisi'nin mevcut statüsünün korunması, sahada pratik koruma önlemlerinin alınması ve işgal yönetimine karşı caydırıcı adımlar atılması yönünde net bir talep içeriyor. Bu talep, bölgedeki hassas dini ve kültürel dengelerin korunmasına yönelik diplomatik ve hukuki girişimlerin önemini yeniden gündeme taşıyor.