Finansal piyasalarda, 2024 yılında Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyrek, enflasyonla mücadelenin yerini resesyon endişelerine bırakmasıyla öne çıktı. Jeopolitik gerilimler, özellikle Ukrayna-Rusya savaşı ve Orta Doğu’daki gelişmeler, risk iştahını olumsuz etkiledi. ABD Merkez Bankası (Fed), eylül ayında ilk faiz indirimini gerçekleştirerek, ekonomik belirsizliklerin yanı sıra parasal gevşeme adımlarına yöneldi.
Yeni makroekonomik verilerin sendikasyonuna dair gelen sinyaller, özellikle Temmuz ayındaki Para Politikası Raporu’nda Fed’in enflasyonun %2 hedefine ulaşana kadar faizleri indirmeyeceğini belirtmesi dikkat çekti. Bununla birlikte, ABD'de yıllık enflasyonun tahminlerin altında gerçekleşmeye başlaması, fiyat artışlarının kısmen kontrol altına alındığını gösterdi.
Temmuz-Eylül ayında önemli merkez bankalarının faiz indirimleri takip edildi. Fed, eylül ayında politika faizini 50 baz puan indirerek yüzde 4,75-5,00 aralığına çekti. Aynı dönemde Avrupa Merkez Bankası (ECB), mevduat faizini 25 baz puan, ana refinansman faizi ve marjinal borçlanma faizini ise 60'ar baz puan düşürdü. İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve İsviçre Merkez Bankası (SNB) da faiz indirimlerine giderek piyasalardaki gevşeme döngüsünü destekledi.
Yurt içinde ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) öncülüğünde yürütülen para politikası, sıkı duruşu koruyarak üçüncü çeyreğe damga vurdu. Türkiye, cari işlemler hesabında 8 ay sonra 407 milyon dolar fazla vererek önemli bir gelişme sağladı. Ayrıca, Türk lirasındakı değerlenme ve alınan ek kararlar, Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesinin yaklaşık 51 milyar dolara gerilemesine sebep oldu.
Öte yandan, enflasyonun yıllık bazda gerilemesi ve ekonomideki dezenflasyon süreci, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) üzerinde de etkili oldu. BIST 100 endeksi üçüncü çeyreği %5,4'lük düşüşle 9.777,46 puandan tamamladı ve dolar/TL %4,7 artarak 34,1610 seviyesine yükseldi.
Üçüncü çeyrek boyunca önemli gelişmeler arasında Microsoft'a siber güvenlik yazılımı sağlayan CrowdStrike sistemlerindeki teknik aksaklıklar yer aldı. Bu sorun, dünyanın birçok sektöründe operasyonları aksatırken, özellikle ABD merkezli hava yolu şirketleri ve havalimanları olumsuz yönde etkilendi.
Özetlemek gerekirse, 2024 yılı üçüncü çeyreği, resesyon endişeleriyle şekillenen dalgalı bir piyasa dönemi olarak öne çıktı. Merkez bankalarının faiz indirimleri ve yurt içindeki dezenflasyon süreci, finansal piyasalarda farklı dalgalanmalara yol açtı.