Elazığ'da evde eğitimle yükselen okuma sevgisi
Elazığ’da evde eğitim öğretmeni Arzu Binay, halk arasında kelebek hastalığı olarak bilinen epidermolizis bülloza tanılı 8 yaşındaki Fatma Aydının eğitimine düzenli destek veriyor. Binay’ın gönüllü yaklaşımı ve düzenli ders programı, Fatma’nın okuma yazma becerilerini kazanmasında ve akran düzeyine yaklaşmasında belirleyici oldu.
Öğretmen-öğrenci bağı ve eğitim uygulaması
Elazığ’da 6 yıldır öğretmenlik yapan Arzu Binay, son 2 buçuk yıldır özel öğrencilere evde eğitim sağlıyor. Geçen yıl evde eğitim sürecine başlayan Fatma ile Binay arasında kısa sürede güçlü bir bağ oluştu. Binay, Fatma’nın okula gitmesinin enfeksiyon riski nedeniyle sakıncalı olmasından dolayı eğitimlerine ev şartlarında devam ettiklerini belirtiyor. "Ben ilk geldiğimde Fatma henüz harfleri tanımıyordu, bir buçuk yıldır beraberiz. Artık okuyup yazabiliyoruz" ifadeleri, sürecin somut çıktısını özetliyor.
Binay, eğitimi esnek mekanlarda sürdürdüklerini, şu an dedesinin iş yerinde ders işlediklerini ve arkadaşlarının katkılarıyla oluşan kütüphanenin öğrenmeyi desteklediğini aktarıyor. Eğitim programı, resmi tatiller dışında haftanın 5 günü sürdürülen ve Türkçe, hayat bilgisi, sosyal bilgiler ile fen derslerini kapsayan bir çalışma düzenine dayanıyor.
Sosyal gelişim ve farkındalık vurgusu
Binay, Fatma’nın başlangıçtaki çekingenliğini yenerek kendini ifade edebilmesinin öğretmenler için en önemli kazanımlardan biri olduğunu vurguluyor. Öğretmen, Fatma’nın öğrendiği kelimeleri kullanarak daha anlaşılır konuştuğunu belirtiyor ve toplumun kelebek hastalığına sahip çocuklara karşı daha dikkatli ve anlayışlı olması gerektiğine dikkat çekiyor: "Kelebek hastası çocuklarımızı fark etmemiz gerekiyor... Çevrenizde böyle çocuklar gördüğünüz zaman annelerine ya da kendilerine gülümseyebilirsiniz."
Ailenin bakışı ve hedefler
Fatma’nın annesi Gülsüm Aydın, kızının doğuştan epidermolizis bülloza hastası olduğunu, yaralar nedeniyle okulların enfeksiyon riski sebebiyle kabul etmekte tereddüt gösterdiğini belirtiyor. Evde eğitimin bu boşluğu doldurduğunu ve atanan öğretmenlerin süreci başarılı yürüttüğünü ifade ediyor: "Allah hepsinden razı olsun. Fatma okumayı seviyor, hedefi de savcı olmak."
Ayna zamanda annenin vurguladığı önemli nokta, hastalığın bulaşıcı olmaması ve toplumsal bakışın değişmesi gerektiği: "Vatandaşların çocuğumu hor görmelerini istemiyorum... Bu hastalık bulaşıcı bir hastalık değil." Bu sözler, hem aile hem de öğretmen düzeyinde eğitimin yanı sıra toplumsal farkındalığın önemine işaret ediyor.
Sonuç: Arzu Binay ile Fatma Aydın arasındaki düzenli evde eğitim ilişkisi, sadece akademik kazanımla sınırlı kalmayıp sosyal iletişim ve özgüven gelişimini de destekliyor. Bu örnek, tıp gereksinimleri nedeniyle örgün eğitimde güçlük yaşayan çocuklar için alternatif eğitim modellerinin ve toplum desteğinin önemini gösteriyor.
FATMA VE ÖĞRETMENİ ARZU BİNAY