Düzce Üniversitesi'nde "Bağımlılık mı Özgürlük mü? Bilim Ne Diyor?" etkinliği düzenlendi
DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü iş birliğinde gerçekleştirilen "Bağımlılık mı Özgürlük mü? Bilim Ne Diyor?" başlıklı Bilim Kafe etkinliği, Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı'nda yapıldı. Etkinlik, üniversitede üretilen akademik bilginin toplumla paylaşılmasını hedefleyen açık oturumlar kapsamında düzenlendi.
Bağımlılıkla mücadelede ortak akıl ve toplumsal dayanışma
Programın açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Hande Bulut, Bilim Kafe buluşmalarının amacının üniversitenin bilgi üretimini toplumla etkileşim halinde paylaşmak olduğunu vurguladı. Bulut, bağımlılığın yalnızca bireyleri değil aileleri ve toplumun yapısını da etkileyen kapsamlı bir sorun olduğunu belirterek, mücadelenin bilimsel bilgi, toplumsal farkındalık ve ortak akıl gerektirdiğini söyledi ve katılımcılara teşekkür etti.
Dr. Abdulkadir Kaya: Tütün birinci sırada, ancak bırakmak her yaşta mümkün
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜBAM) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Abdulkadir Kaya, bağımlılığı tanımlayarak konuşmasına başladı. Kaya, zararlı maddelerin bağımlılık oluşturduğunu ve tütün kullanımının insan sağlığı için en büyük sessiz tehditlerden biri olduğunu kaydetti.
Dr. Kaya, konuşmasında şu verileri paylaştı: Dünya genelinde her yıl yaklaşık 20 milyon kişinin sigara nedeniyle hayatını kaybettiği, Türkiye'de ise trafik kazalarında yılda yaklaşık 5 bin kişinin yaşamını yitirirken, sigara nedeniyle her yıl 100 bin kişinin öldüğü belirtildi. Tütün ürünlerinin maddi kayıplara ek olarak çevre kirliliği, orman yangınları ve ekosistem tahribatına yol açtığına dikkat çekildi.
Dr. Kaya, Türkiye'de sigaraya başlama yaşının 15-16 yaşlarına kadar düştüğünü, bunun toplum sağlığı açısından ciddi bir risk olduğunu vurguladı. Ancak bağımlılığın hangi yaşta başladığının önemli olmadığını, her yaşta bırakılabileceğini ve bırakmanın sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin kısa sürede görülebildiğini ifade etti. Dünyadan örnek olarak Yeni Zelanda'nın politikalarıyla sigara kullanım oranını %30'dan %8'lere düşürmesinin dikkat çekici bir başarı olduğu belirtildi.
Alkol ve madde bağımlılığı: Tedavi edilebilir bir sağlık sorunu
Dr. Kaya, alkol ve madde bağımlılığına ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye'de yürütülen çalışmaların önemine işaret etti. AMATEM'in tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinde uzmanlaşmış hizmet sunduğu, Yeşilay'ın gençlere yönelik eğitim ve danışmanlık faaliyetlerinin toplum sağlığı için değerli olduğu vurgulandı. Bağımlılığın bir irade zayıflığı değil, tıbbi bir hastalık olduğu; profesyonel destekle iyileşme oranlarının yüksek olduğu belirtildi.
Görünmez tehlike: Dijital bağımlılık
Konuşmanın son bölümünde Dr. Kaya, dijital bağımlılık ve özellikle sosyal medya bağımlılığının etkilerine değindi. Erken yaşlardan itibaren kontrolsüz ekran kullanımının dikkat süresi, sosyal ilişkiler ve akademik başarı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını anlattı. Zamanın önemli bir kısmının sosyal medya içeriklerine harcanmasının bireylerin üretkenliğini ve yaşam kalitesini düşürdüğünü söyledi. Dijital bağımlılığın, madde bağımlılığı gibi beyindeki ödül mekanizmasını etkilediği ifade edildi.
Dijital bağımlılıkla mücadele için önerilen uygulamalar arasında ekran kullanım sınırlaması, sosyal medya uygulamaları için zaman kısıtlayıcı ayarlar kullanmak, boş zamanların alternatif faaliyetlerle doldurulması ve dijital detoks gibi yöntemler yer aldı.
Program, interaktif soru-cevap bölümünün ardından günün anısına hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi.
DÜZCE ÜNİVERSİTESİ BİLİM İLETİŞİMİ OFİSİ İLE TOPLUMSAL KATKI KOORDİNATÖRLÜĞÜ İŞ BİRLİĞİNDE DÜZENLENEN ‘BAĞIMLILIK MI ÖZGÜRLÜK MÜ? BİLİM NE DİYOR?’ BAŞLIKLI ETKİNLİK KONURALP ANTİK TİYATROSU SEYİR TERASI ÇADIRINDA GERÇEKLEŞTİRİLDİ.
