Dünya Sağlık Örgütü'nden Kanser Yükü Uyarısı
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Kanser Kontrol Programı Başkanı Andre Ilbawi, kansere dair endişe verici bir rapor yayımladı. DSÖ, dünya genelinde her beş kişiden birinin yakalandığı kanserin, bazı ülkelerde önümüzdeki 20 yıl içinde iki katına çıkacağını öngörüyor. Kanser, vücudun hemen hemen her organında kontrolsüz hücre büyümesine neden olan, 200'den fazla türü bulunan bir hastalık olarak tanımlanmaktadır.
Türkiye'de En Sık Görülen Kanser Türleri
Türkiye’de erkekler ve kadınlar arasında en sık görülen kanser türü deri kanseridir. Erkeklerde akciğer, prostat, kalın bağırsak, rektum, mide ve pankreas kanserleri, kadınlarda ise meme, akciğer, kalın bağırsak, rektum, rahim ağzı, yumurtalık, mide ve pankreas kanserleri sıklıkla karşılaşılan diğer kanser türleridir.
Erken Teşhis ve Belirtiler
Kanserin ölüm riskini azaltmak için erken teşhis büyük önem taşır. Kanserin belirtileri arasında ateş, halsizlik, ağrı, memede ya da vücutta hissedilen kitleler, kanama, öksürük ve horlama yer alır. Ayrıca ciltte, dışkılama ve idrar alışkanlıklarında değişiklikler, benlerde ve siğillerdeki değişimler de önemli göstergelerdir.
Değiştirilebilir Risk Faktörleri
Kanserin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, değiştirilebilir ve değiştirilemeyen risk faktörleri arasında ayrım yapılmaktadır. Ilbawi, tütün ürünlerinin kullanımı, enfeksiyonlar, hava kirliliği ve kimyasallara maruz kalmanın, değiştirilebilir risk faktörleri arasında yer aldığını belirtti. Ayrıca, alkol, fiziksel hareketsizlik ve kilo alımının da kanser vakalarının %5’ine sebep olduğunu ifade etti.
Birincil Koruma ve Önlemler
Kanserden korunmak için birincil korunma oldukça önemlidir. Sağlıklı bir yaşam sürmek, dengeli beslenmek, tütün ve alkol kullanımından kaçınmak, yeterli fiziksel aktivite yapmak önerilen temel önlemler arasındadır. Ayrıca, kimyasallara ve radyasyona maruz kalmamak, Hepatit B ve HPV aşılarını yaptırmak, kentsel hava kirliliğinden kaçınmak da önemlidir.
İkincil ve Üçüncül Koruma Yaklaşımları
İkincil koruma, kanserin erken teşhis edilmesini sağlayabilir. DSÖ, HPV testi ve mamografi gibi erken tanı yöntemlerinin farkında olunması gerektiğini vurguladı. Üçüncül koruma ise, kanser tedavisinin yol açtığı uzun vadeli yıpranmayı azaltmayı hedefliyor. Kanser tedavisindeki yenilikler, immünoterapiler ve kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleriyle hastaların yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunuyor.
Bölgesel Eşitsizlikler ve Gelecek Önlemleri
Kanser oranlarının bölgesel ve finansal eğilimleri gözler önüne sürüyor. Avrupa, Kuzey Amerika ve Okyanusya'da yüksek oranlar gözlemlenirken, Afrika'da daha düşük düzeyde seyrediyor. Ilbawi, kanserin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda, sağlık altyapısının zayıflayabileceği uyarısında bulundu. Kanser tedavilerindeki eşitsizlikler, sağlık sistemleri üzerinde büyük baskı oluşturabilir.