Dünya Liderleri İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na Yönelik Saldırısını Kınadı
Dünya liderleri, insani yardım ulaştırmak amacıyla Gazze'ye doğru yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na İsrail donanması unsurları tarafından uluslararası sularda gerçekleştirilen saldırıyı kınadı. Filoya yönelik kuşatma ve gemilere düzenlenen operasyonlar, birçok ülke tarafından hem hukuki hem de insani açıdan tepkiyle karşılandı.
Türkiye'nin Tepkisi
Türk Dışişleri Bakanlığı, saldırının masum sivillerin hayatını tehlikeye atan bir "terör eylemi" olduğunu belirtti. Bakanlık açıklamasında, saldırının Gazze'yi kıtlığa mahkum eden hükümet politikalarının kapsamını ve İsrail'in uyguladığı zulme karşı mücadele eden herkesi hedef aldığını gösterdiği vurgulandı. Açıklamada ayrıca, "Saldırının faillerinin hesap vermesi için de hukuki yollara başvurulacaktır." ifadesine yer verildi ve Birleşmiş Milletler ile ilgili uluslararası kuruluşlara, ablukanın kaldırılması ve seyrüsefer serbestisinin güvence altına alınması için derhal harekete geçme çağrısı yapıldı.
Pakistan ve Bölgesel Tepkiler
Pakistan Dışişleri Bakanlığı saldırıyı şiddetle kınadı ve İsrail'in aktivistleri yasa dışı alıkoymasının uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukukun bariz ihlali olduğunu belirtti. Açıklamada, eylemin Gazze'ye yönelik ablukayla bağlantılı olduğu ve Dördüncü Cenevre Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerin ihlal edildiği vurgulandı. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar da sosyal medya üzerinden kınama paylaşımları yaptı.
Malezya ve Maldivler
Malezya Başbakanı Enver İbrahim, filodaki sivillerin Gazze için insani yardım taşıdığına dikkat çekerek İsrail'in eylemini şiddetle kınadı ve İsrail'in insani yardımı engelleyerek Filistin halkının haklarına "tamamen saygısızlık" gösterdiğini belirtti. Enver, Malezya'nın vatandaşlarına ilişkin konularda meşru yolları kullanacağını ilan etti.
Maldivler Devlet Başkanı Muhammed Muizzu da saldırıyı "insaniyete ve uluslararası hukuka ciddi hakaret" olarak nitelendirerek, İsrail'in sürekli ihlallerine karşı kesin adımlar atılması çağrısında bulundu.
Brezilya, Venezuela, Kolombiya ve Latin Amerika Tepkileri
Brezilya Dışişleri Bakanlığı, filoya aralarında parlamento üyesi Brezilyalıların da bulunduğunu hatırlatarak eylemi endişe ile takip ettiklerini ve seyrüsefer serbestliği ilkesinin korunması gerektiğini bildirdi. Brezilya, İsrail'in alıkoyduğu aktivistlerin güvenliğinden sorumlu olduğunu vurguladı ve ablukanın sona erdirilmesi çağrısı yaptı.
Venezuela Dışişleri Bakanlığı saldırıyı "korkakça korsanlık eylemi" olarak nitelendirdi ve bunun İsrail'in insani yardımlara yönelik ablukasının savaş aracı olduğunu savundu. Kolombiya Dışişleri Bakanlığı da saldırıyı kınarken, Kolombiya Cumhurbaşkanı Petro sosyal medya üzerinden İsrail'in ülkedeki tüm diplomatlarının sınır dışı edileceğini duyurdu.
Küba, Bolivya, Şili ve Uruguay
Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz Canel, Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce ve Şili Dışişleri Bakanlığı saldırıyı şiddetle kınadı. Bu açıklamalarda saldırının uluslararası hukuku ve insanlığı ihlal ettiği, filodaki gönüllülerin ve mürettebatın güvenliğinin sağlanması gerektiği vurgulandı. Uruguay Dışişleri Bakanlığı da derin endişe bildirdi.
Uluslararası Hukuk ve İnsani Erişim Çağruları
Birçok ülke ortak olarak, Gazze'ye yönelik ablukayı sona erdirme, insani yardımların engelsiz ulaştırılmasını sağlama ve seyrüsefer serbestliğinin korunması yönünde çağrılar yaptı. Türkiye'nin açıklamasında belirtildiği gibi, hukuki yollarla hesap sorma taahhüdü de öne çıkan bir talep oldu.
Analiz: Bu tepkiler, uluslararası toplumun insani deniz konvoylarına yönelik güvenlik, hukuk ve erişim konularında artan hassasiyetini yansıtıyor. Ülkelerin ortak vurgusu, insani yardım faaliyetlerinin korunması ve deniz yollarının güvenliğinin sağlanması yönünde yoğunlaşıyor.
