Dr. Ömer Faruk Yavuz: Nadir toprak elementlerinde katma değerli üretime geçilmeli
Seminerde vurgulanan stratejik öncelikler
Türk Ocakları Genel Merkezi tarafından düzenlenen Yeraltındaki Vatan Memleketin Altı-Üstü Nadir Elementler ve Stratejik Madenlerimiz seminerinde konuşan Radyoloji ve Madencilik Uzmanı Dr. Ömer Faruk Yavuz, nadir toprak elementlerinin Türkiye için stratejik önemine dikkat çekti. Seminerin ardından İhlas Haber Ajansı muhabirine değerlendirmelerde bulunan Yavuz, özellikle germanyum ve neodyumun ülke için kritik roller üstlendiğini kaydetti.
Neodyum ve Eskişehir Beylikova yatağı
Yavuz, neodyumun batarya teknolojileri ve hassas mıknatıslar açısından vazgeçilmez olduğunu belirtti. Neodyumun jet motorları, savunma sanayii, elektrikli araç motorları ve batarya sistemlerinde yerine başka bir elementin geçemeyeceğini ifade etti. Türkiye’deki rezervlerle ilgili olarak Eskişehir Beylikova yataklarında resmi rakamlara göre 694 milyon ton nadir toprak elementi rezervi bulunduğunu aktardı ve bunun içinde neodyumun yer aldığını söyledi.
Üretim, zenginleştirme ve ekosistem gerekliliği
Yavuz, neodyum ve germanyumun izole edilmesinin mevcut yöntemlerle maliyetli ve zahmetli olduğuna dikkat çekti ancak bu elementlerin kritik ve stratejik değerleri nedeniyle mutlaka üretim altyapısının kurulması gerektiğini vurguladı. Nadir toprak elementlerinin çıkarılması ve işlenmesinin tek başına bir maden faaliyeti olmadığını, bunun bir ekosistem gerektirdiğini belirtti ve üretimin yalnızca ihracat amacıyla yapılamayacağını, önceliğin yerli sanayi ve savunma ihtiyaçları olması gerektiğini söyledi.
Madencilik politikasının ekonomik etkileri
Türkiye'nin hâlihazırda ham cevher ihraç eden bir ülke olduğunu ve ingot, külçe ve metal ithal ettiğini hatırlatan Yavuz, bu durumun cari açık ve dış ticaret dengesine olumsuz yansıdığını ifade etti. Madenciliğin ülke için milli bir kaynak olduğunu, üretim zincirinin ara ürün ve uç ürün seviyesine taşınmasının ekonomik ve stratejik açıdan zorunlu olduğunu belirtti. Ayrıca boksit, krom, kurşun, çinko ve bakır gibi diğer madenlerin de katma değerli üretim süreçlerine dahil edilmesi gerektiğini söyledi.
Jeopolitik riskler ve üretim kapasitesi değerlendirmesi
Yavuz, küresel üretim dinamiklerine dikkat çekerek Çin'in hızlı üretim artışı ve elektrikli araç-batarya üretimindeki rolünün dünyanın ekonomik dengelerini değiştirdiğini belirtti. Bu bağlamda nadir toprak elementlerinin stratejik kullanımının sadece ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik bir konu olduğunu aktardı.
Seminer sonrası
Seminerin sonunda Yavuz’a konuşması nedeniyle teşekkür amacıyla bir hediye takdim edildi.
Öne çıkan iki nokta: Türkiye nadir toprak elementlerinde katma değerli üretime yönelmezse hammadde bağımlılığı sürecek; özellikle neodyum ve germanyumun izolasyonu ve yerli üretimi stratejik öncelik olmalıdır.
RADYOLOJİ VE MADENCİLİK UZMANI DR. ÖMER FARUK YAVUZ