Doğu Karadeniz'de sürek avıyla ilk ayı vuruldu
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde ayı popülasyonundaki artış, yayla ve köy yerleşimlerine kadar inerek uzun süredir vatandaşların can ve mal güvenliğini tehdit ediyor. Ayılar; hayvanlarınıza, arı kovanlarına, meyve bahçelerine, seralara ve evlere zarar veriyor; özellikle arıcılık ve tarım yapan üreticiler için önemli ekonomik kayıplara yol açıyor.
Artan şikayetler üzerine Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlükleri, başta Trabzon ve Rize olmak üzere belirlenen illerde vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla sürek avı izni verdi. Bu izinler kapsamında düzenlenen operasyonlarda, ormanlık alanda gerçekleştirilen sürek avında Trabzonlu avcılar tarafından bir ayı vurularak etkisiz hale getirildi.
Uzman değerlendirmesi: Planlı sayım ve yönetim önerisi
Prof. Dr. Şağdan Başkaya (KTÜ Orman Fakültesi, Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetim Bölümü) konuyla ilgili değerlendirmesinde, ayı popülasyonundaki artışın arzu edilen bir durum olduğunu ancak bunun planlı ve bilimsel yaklaşımla kontrol altında tutulması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Başkaya'nın sözleri özetle şu şekilde: “Ayı sayısındaki artış istediğimiz bir şey ancak kontrolünün planlı olması gerekiyor. Yapılan işleri biz her zaman bir plan dahilinde yapılmasını arzu ediyoruz. Şu sıralar şikayetlerden dolayı Trabzon'da ve Rize'de ayı avı yaptırılıyor. Daha öncesinde bir sayım yapılarak planlamaya gidilmesiyle nerede ne var gördükten sonra ayı avı yapılmasını öneriyoruz. Sadece şikayet geldi diye oradaki ayıyı vurmak kısmi bir çözümdür ama derde merhem olmaz.”
Başka bir değerlendirmesinde Prof. Dr. Başkaya, kısa vadeli müdahalelerin sorunu çözmeyeceğini belirterek, sayımlarla yoğunluğun belirleneceği bir yıllık planlama yapılmasını ve buna göre av izinleri açılmasını önerdi. Ayrıca ekonomik açıdan da uyarıda bulunarak, “Bugün bir ayı Avrupa ve Amerika'da avlanma fiyatlarına bakıldığında ortalama 5-10 bin avrolardan gidiyor. Devlet bunu kaça ihale ederse etsin sonuçta kasasına bir para girecektir. Şu haliyle şikayet üzerine avlattığımızda ayı maalesef çöp oluyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Başkaya, ayrıca ülke genelinde yürütülen av turizmi uygulamalarına değinerek, Türkiye'de yaklaşık 300 civarında ot obur, boynuzlu hayvanın av turizminde avlatıldığını ve kaçak avla etkin mücadele edilmesi gerektiğini; 1-2 ayının avlanmasının sorunu çözmeyeceğini vurguladı: “1-2 ayının avlanması meseleyi çözecek bir durum değil. Kaçak olarak çokça avlanıyor. Vatandaş ayıdan kurtulmak için neredeyse paralı adam tutacak. Ayı derdinden böyle kurtulmak yerine planlı, programlı bir şekilde yasal av ile bu işin çözümüne gitmemiz gerekiyor.”
Yetkililer ve uzmanlar, önümüzdeki dönemde sayımlara dayalı planlama ile yasal düzenlemelerin birlikte işletilmesinin, hem vatandaş güvenliğini sağlama hem de doğal yaşamın korunması açısından daha sürdürülebilir bir yaklaşım olacağını belirtiyor.
(RESİMDEKİ ŞAHISLARIN YÜZLERİNİ BLURLARMISINIZ) DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ’NDE POPÜLASYONU HIZLA ARTARAK YERLEŞİM ALANLARINA KADAR İNEN AYILAR NEDENİYLE YAPILAN ŞİKAYETLER ÜZERİNE DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR ŞUBE MÜDÜRLÜKLERİNCE BELİRLENEN İLLERDE SÜREK AVI BAŞLATILIRKEN, TRABZONLU AVCILAR TARAFINDAN BİR AYI VURULARAK ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ.
