Türk Yoğun Bakım Derneği Dünya Sepsis Günü'nde uyardı
Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Doç. Dr. Fethi Gül, Dünya Sepsis Günü kapsamında yaptığı açıklamada, sepsisin ağır seyredebilen ancak önlenebilir bir hastalık olduğunu belirtti. Derneğin açıklamasına göre, sepsisle ilgili farkındalık etkinlikleri her yıl 13 Eylül haftasında dünya çapında gündeme geliyor ve bu yıl İstanbul'da Türk Yoğun Bakım Derneğinin öncülüğünde anıldı.
Sepsisin görünürlüğü ve riskleri
Doç. Dr. Gül, sepsisin pandemi sürecinde daha görünür hale geldiğini; hızlı tanı ve tedavi gerektiren, ölümcül fakat önlenebilir bir sendrom olduğunu kaydetti. Sağlık çalışanlarının yanı sıra toplumun da sepsis konusunda bilinçlendirilmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı. Gül, dünyada tüm ölümlerin %20'sinin sepsis nedeniyle gerçekleşmesine rağmen yalnızca 15 ülkede ulusal sepsis politikaları ve eylem planlarının bulunduğuna dikkat çekti.
Paylaşılan veriler
Sepsisin küresel boyuttaki etkisini özetlerken Gül, şu bilgileri paylaştı:
"Dünyada her 3 saniyede 1 kişi sepsis nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Her yıl yaklaşık 50 milyon kişi sepsis geçirmekte, bunların 11 milyonu yaşamını yitirmektedir. Vakaların yüzde 85'i düşük ve orta gelirli ülkelerde görülmektedir. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler, en riskli gruplardır. Her yıl 20 milyondan fazla 5 yaş altı çocuk sepsisten etkilenmektedir."
Gül, sepsisin sessiz ve ölümcül bir tehdit olduğunu; tüm dünyada gerçekleşen her 5 hastane ölümünden 1'inin sepsis kaynaklı olduğunu belirtti.
Önleme, erken tanı ve politika çağrısı
Sepsisin sıklıkla ağır seyrettiğini ancak önlenebilir olduğunu yineleyen Gül, alınabilecek önlemlerin etkisine işaret etti. Gül'ün sözleri şöyle:
"Enfeksiyonların önlenmesi, erken tanı ve doğru tedaviyle ölüm oranları ciddi şekilde azaltılabilir. Farkındalığı artırarak, ulusal politikaları güçlendirerek ve basit önlemleri hayata geçirerek binlerce hayat kurtarabiliriz."
Dernek, sağlık sistemleri ve toplum seviyesinde farkındalık, erken tanı uygulamaları ve ulusal eylem planlarının güçlendirilmesinin sepsisle mücadelede kritik olduğunu vurguluyor.