Dervişoğlu, Bahçeli'nin 'İmralı' Açıklamalarını Eleştirdi: "Salın Gitsin"

İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, Bahçeli'nin 'İmralı' çağrılarını eleştirerek önceliğin ekonomik ve sosyal sorunlara verilmesi gerektiğini vurguladı.

Yayın Tarihi: 19.11.2025 13:58
Güncelleme Tarihi: 19.11.2025 13:58

Dervişoğlu, Bahçeli'nin 'İmralı' Açıklamalarını Eleştirdi: "Salın Gitsin"

İYİ Parti Grup Toplantısında Dervişoğlu'nun Tepkisi

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "İmralı" açıklamalarına sert tepki gösterdi. Dervişoğlu, Bahçeli'nin tutumunu, Cumhurbaşkanından izin alamadığı için salondakilerden onay istemeye başlamasına bağlayarak, "Vah ki vah" ifadesini kullandı ve "Salın gitsin" dedi.

Öcalan ve affa ilişkin eleştiriler

Dervişoğlu, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a herhangi bir paye verilmesinin, onun "bebek katili" sıfatını ortadan kaldırmayacağını; bunun tarihin çöplüğüne atılacağını belirtti. Öcalan ile örgüt mensuplarının affı ve bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün düzenlemeleriyle ilişkilendirmenin "akıl halatlarını koparmak" olduğunu savundu ve görüşmelerin varlığını itiraf etmeye çağırdı: "Çıkın söyleyin, çekinmeyin... 'biz bir senedir pazarlık ediyoruz' diye anlatın bu millete."

"5. kol faaliyeti" ve stratejik değerlendirme

Konuşmasında belirli gelişmeleri "5. kol faaliyeti" olarak nitelendiren Dervişoğlu, bu tür girişimlerin "şok doktriniyle" başladığını, en umulmadık kişilerden en beklenmedik mesajların verildiğini; amaçlarının kamuoyunun dikkatini dağıtmak olduğunu ileri sürdü. Bu faaliyetleri yürütenlerin kaybedecek bir şeyleri olmadığını ifade etti.

Bahçeli'nin adımları ve Meclis tepkisi

Dervişoğlu, Bahçeli'nin sırasıyla "umut hakkı verilsin", "Meclis'e gelsin konuşsun" gibi taleplerini ve sonrasında "gerekirse ben ve üç arkadaşım İmralı'ya gideriz" şeklindeki çıkışını hatırlattı. Salondaki alkışlara atıfta bulunarak, "İmralı deniz feneri, Öcalan'a görüş izni istiyor, alkışçı mürettebat da izin verdiğini sanıyor" dedi ve Meclis'in böyle bir suça alet edilemeyeceğini vurguladı. Dervişoğlu, "Unutma, senin sadece adın devlet, sen devlet değilsin" diyerek tepkisini sürdürdü.

Ekonomi ve sosyal sorunlara çağrı

Konuşmasının önemli bölümünde ekonomik ve sosyal göstergelere dikkat çeken Dervişoğlu, vatandaşın gündeminin İmralı değil, geçim ve borç yükü olduğunu belirtti. İcra dosyalarındaki artışı 25 milyon olarak hatırlattı, resmi rakamlara göre bankalara borçlu kişi sayısını 42 milyon olarak paylaştı. Faiz yüküne ilişkin olaraksa 10 yıl önce toplam faiz ödemelerinin 50 milyar lira olduğunu; 2026 bütçesinde ise bu kalemin 2 trilyon 742 milyar lira öngörüldüğünü, bunun faizde 55 kat artışa tekabül ettiğini söyledi. Bu yükün emekçinin, emeklinin ve gençlerin haklarından kesildiğini vurguladı ve Bahçeli'ye, cezaevi ziyaretinden önce halkın yaşadığı sıkıntıları yerinde görme çağrısı yaptı.

Piyasa, suç örgütleri ve gençlerin umutsuzluğu

Dervişoğlu, borsada ve ekonomide bir avuç kişinin milyonların birikimiyle oynadığını, suç çetelerinin yaygınlaştığını iddia etti: "Ortalık suç çetelerinden geçilmiyor, çeteler artık başka illerde kahve zincirleri gibi şube açtırıyorlar." Gençler ve çocukların umutsuzluğuna dikkat çekerek "ekmeğimizi elletmemek" gerektiğini, ekmeğin bugün hukuk, adalet ve vatan anlamına geldiğini söyledi.

Meclis, komisyon ve son uyarı

Meclis kurumlarının kişisel inisiyatiflerle alet edilmemesi gerektiğini belirten Dervişoğlu, süreçlerin planlı bir kimlik inşasının parçası olması halinde hedefin sadece Öcalan'ın konumunu değil, Türkiye'nin ulusal kimlik ve devlet anlayışını değiştirmek olacağını ifade etti. Komisyonlara ve hükümete bu oyuna gelmemeleri çağrısında bulundu ve son olarak, "Sayın Bahçeli nereye isterse oraya gitsin... Salın gitsin. Vatan bölünmeyecek, millet parçalanmayacak, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" dedi.

Yazar
EDİTÖR

Mehmet Yılmaz

Ben Mehmet Yılmaz, 28 yaşındayım. İstanbul'dayım. aksiyon.com.tr Gündem ekibinin hırslı araştırmacı gazetecisiyim. Masa başında durmayı sevmem; sahada, meclis koridorlarında, siyasi kulislerde gerçeklerin peşindeyim. İdealist biriyim ve işimi ciddiyetle yaparım.