Dakka’da On Binler Gazze İçin Sokakta
Bangladeş’in başkenti Dakkada on binlerce kişi, Gazzedeki İsrail saldırılarının ve bölgede derinleşen açlık krizinin durdurulması talebiyle yürüdü. Gösteri, başkentteki Baitul Mukarram Ulusal Camisi önünde başladı ve katılımcılar uluslararası toplumdan acil müdahale çağrısında bulundu.
Göstericilerin Talepleri ve Vurguladıkları Noktalar
Gösterideki katılımcılar, Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere uluslararası kuruluşların Gazze’ye medya erişimini sağlamasını ve bölgede yaşananları doğrulayacak bağımsız raporların hazırlanmasını istedi. Taleplerin merkezi noktaları arasında acil insani yardım gönderilmesi ve abluka koşullarının hafifletilmesi yer aldı.
Chhatra Shibirin başkanı Cahidul İslam protesto sırasında özellikle siyasi ve diplomatik adımların atılması gerektiğini belirtti; İslam, "İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) İsrail’e yaptırım uygulaması gerektiğini" kaydetti. Aynı zamanda Bangladeş geçici hükümetine, İsrailli şirketlerle herhangi bir anlaşma veya ticaret yapmaması yönünde tavsiyede bulunarak, Gazze’ye acil insani yardım gönderilmesini talep etti. İslam, konuşmasında ayrıca Filistin ve Mescid-i Aksa’nın Bangladeş’teki okul müfredatına dahil edilmesini istedi.
Gösteri, halk desteğinin uluslararası baskıya dönüştürülmesi ve karar alıcıların harekete geçmesi için güçlü bir toplumsal mesaj niteliği taşıdı.
Gazetecilerden Dayanışma ve Protesto
Bangladeş genelinde gazeteciler de Gazzedeki meslektaşlarına yönelik saldırıları kınadı. Başkent Dakka, Çittagong ve diğer şehirlerde bir araya gelen gazeteciler, pankartlar taşıyarak saha çalışanlarının korunmasını talep etti. Taşınan pankartlarda "Gazetecilik suç değildir", "Gazeteciler hedef değildir" ve "Gazetecileri öldürmeyi durdurun" gibi ifadeler yer aldı.
Bangladeşli Uluslararası Medya Mensupları (BJIM) tarafından yapılan açıklamada ise, "İsrail ordusu, Gazze’de gazetecileri hedef almayı bırakmalı. Gazeteciler, çatışma bölgelerinde mesleki görevlerini yerine getiren sivillerdir, kurban haline getirilmemelidir." denildi.
Bu eylemler, hem sivil toplumun hem de meslek örgütlerinin Gazze’deki insani durum ve basın özgürlüğü konularında dikkat çekmeye devam ettiğini gösteriyor.