Çocuklarda artan mobil cihaz kullanımı 'metin boyun sendromu' riskini yükseltiyor
OKTAY ÖZDEMİR - Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Suat Batar, özellikle çocuk ve gençlerde mobil cihaz kullanımının artmasının duruş bozuklukları ve kas-iskelet sistemi sorunlarını tetiklediğini belirtti. Batar, teknolojinin hızla hayatın merkezine yerleşmesiyle birlikte bazı olumsuz sağlık etkilerinin daha belirgin hale geldiğini ifade etti.
Metin boyun sendromu nasıl oluşuyor?
Doç. Dr. Suat Batar, mobil cihaz kullanımı sırasında başın ve kolların öne doğru konumlanmasının kambur duruşa yol açtığını ve bunun zamanla bir dizi rahatsızlığa dönüşebildiğini aktardı. Normal yetişkinde başın ağırlığının yaklaşık 5 kilogram olduğunu, dik pozisyonda omurgaya binen yükün de yaklaşık 5 kilogram olduğunu söyledi. Başın öne eğilmesiyle bu yükün arttığını belirten Batar, yükün 30 derecelik eğilmeyle yaklaşık 18 kilograma, 60 dereceye gelindiğinde ise yaklaşık 27 kilograma ulaştığını kaydetti. Uzun süre bu pozisyonda kalınmasının omur eklemleri, bağlar, tendonlar ve kaslarda dejeneratif değişikliklere neden olabileceği vurgulandı.
Çocuklar neden daha hassas?
Batar, çocukların kafa boyutunun vücuda oranının daha büyük olmasının bu etkileri daha belirgin hale getirdiğini, bunun da özellikle sırt ve boyun bölgesinde kronik ağrı ve yaşam kalitesinde azalmaya yol açabileceğini söyledi. ABD'de yapılan bir araştırmaya atıfta bulunarak, mobil cihaz kullanan öğrencilerin yüzde 40'ının boyun ve sırt ağrısı yaşadığının tespit edildiğini hatırlattı. Türkiye'de de üniversite öğrencileri üzerinde benzer bulguların raporlandığını, akıllı telefon kullanımının kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları, düşük uyku kalitesi ve depresyon açısından risk oluşturduğunu belirtti.
Belirtiler ve tanı
Batar, sendrom tanısında görüntüleme yöntemlerinin yardımcı olabildiğini ancak genellikle klinik bulguların ön planda olduğunu ifade etti. Günlük kullanım süresi açısından günde üç saat ve üzerinde mobil cihaz kullanan kişilerde; boyun ağrısı, sırt ağrısı, omuz ağrısı, baş ağrısı, uykusuzluk-halsizlik ve ellerde karıncalanma-uyuşma gibi semptomlardan en az üç tanesinin bulunmasının metin boyun sendromu açısından tanı koydurucu olabileceğini belirtti.
Tedavi ve önleyici yaklaşımlar
Sendromun tedavisinde öncelikle önleyici yaklaşımların uygulanması gerektiğini vurgulayan Batar, ihtiyaç halinde medikal tedavi, düzenli egzersiz ve fizik tedavi yöntemlerinin devreye girebileceğini söyledi. İlk adım olarak mobil cihaz kullanım süresinin azaltılmasının önemine dikkat çekti ve özellikle çocuklar ve ergenler için süre kısıtlaması getirilmesini önerdi.
Ailelere de sorumluluk düştüğünü belirten Batar, ebeveynlerin çocukların mobil cihaz kullanımına net sınırlar koyması ve rol model olması gerektiğini söyledi. Ekran süresini azaltmak için birlikte oyunlar oynanması ve çocukların fiziksel aktiviteye yönlendirilmesinin faydalı olduğunu ifade etti. Ayrıca pilates ve yoga gibi duruş odaklı egzersizlerin kötü duruşa bağlı kas ve eklem sorunlarını iyileştirebildiğini ve ekran bağımlılığını azaltabildiğini belirtti.
Batar, evde veya ofiste yapılabilecek esnetme ve güçlendirme egzersizlerinin kronik ağrı ve uyku sorunlarının önlenmesinde etkili olabileceğini, buna rağmen düzelme sağlanamayan dirençli vakalarda medikal tedavi veya ek fizik tedavi yöntemlerine başvurulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Suat Batar, özellikle çocuk ve gençlerde artan mobil cihaz kullanımının, uzun süreli öne eğik duruş nedeniyle "metin boyun sendromu" (text neck) olarak adlandırılan kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarının görülme riskini artırdığını söyledi.