Uluslararası Temiz Ulaşım Konseyi (ICCT), yaptığı raporda, Çin merkezli otomobil üreticilerinin 2024 yılında sıfır emisyonlu araç (ZEV) pazarında kaydettiği başarılı performansı gündeme getirdi. Rapora göre, Avrupa'nın elektrikli otomobil üreticileri bu yarışta zemin kaybetti.
ICCT'nin yayınladığı "Küresel Otomobil Üreticileri Derecelendirmesi 2024-2025" başlıklı raporda, Çin'in yıllık 11 milyon elektrikli araç satışının, dünya genelindeki elektrikli araç satışlarının yarısından fazlasını oluşturduğu belirtiliyor. Aynı zamanda, Çinli üreticilerin büyük iç pazarlarından yararlanarak ölçek ekonomilerini oluşturma ve teknolojik gelişim sağlama konusundaki başarısına vurgu yapıldı.
Rapor, Çin merkezli otomobil üreticilerinin ZEV sınıfındaki en iyi 5 konumda yer aldığı ve elektrikli araç satış payında en iyi 6 pozisyondan 5’inde bulunduklarını bildiriyor. Ayrıca, 21 elektrikli araç üreticisinin değerlendirildiği bu rapor, Çinli üreticilerin elektrifikasyona erken yatırımlarının uzun vadeli stratejik faydalarını gösterdiğine dikkat çekiyor.
ABD ve Avrupa Birliği'ndeki otomobil üreticileri ise belirsiz düzenleyici ortamlarda karşı karşıya kaldıkları zorluklarla birlikte hızla gelişen teknolojiye ayak uydurma çabası içerisindeler. Bunun yanı sıra Tesla, son dönemlerdeki satış düşüşlerine rağmen elektrikli otomobil pazarında liderliğini sürdürdü. Ancak, BYD ve Geely gibi Çinli üreticiler arayı kapatmaya devam ediyor.
Alman otomobil üreticilerinin durumuna da yer verilen raporda, BMW'nin üçüncülükten beşinciliğe ve Mercedes-Benz'in dördüncülükten yedinciliğe gerilediği gözlemleniyor. Volkswagen ise sekizinci sıradaki konumunu korudu.
ICCT Üst Yöneticisi Drew Kodjak, Çin merkezli otomobil üreticilerinin küresel olarak genişlemesi ile diğer önde gelen üreticilerin geçişlerini hızlandırmak zorunda kaldıklarını belirtti. Kodjak, "Çin'deki elektrikli araç pazarının hızlı büyümesi, şirketler için teknolojik ve üretim avantajları sundu. Küresel otomobil endüstrisi için bu durum, yalnızca gelecekteki hedeflere ulaşmakla ilgili değil; aynı zamanda bugün rekabetçi kalabilmek açısından da kritik öneme sahip," şeklinde yorumda bulundu.