Çin, Trump'ın nükleer silahsızlanma görüşmelerine katılma önerisini reddetti
Çin Dışişleri Bakanlığı, ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya ile yürütülecek nükleer silahsızlanma müzakerelerine Çin'in de dâhil edilmesi yönündeki teklifini "makul bulmadığını" açıkladı. Sözcü Guo Ciakun, Pekin'de düzenlenen basın toplantısında bu yaklaşımın gerekçelerini paylaştı.
Çin'in değerlendirmesi
Sözcü Guo Ciakun, Çin'in nükleer kapasitesinin ABD ile eşdeğer olmadığını belirterek, "Bizim nükleer politikamız ve stratejik güvenlik ortamımız tamamen farklı. Çin'in ABD ve Rusya'nın nükleer silahsızlanma müzakerelerine katılması ne gerçekçi ne de makul." ifadelerini kullandı.
Guo, Çin'in nükleer silahlar konusunda "ilk kullanan olmama" politikasını benimsediğini ve stratejisinin öz-savunmaya odaklandığını vurguladı. Sözcü ayrıca, "Çin, nükleer gücünü daima ulusal güvenliğin gerektirdiği asgari seviyede tutuyor ve asla kimseyle silahlanma yarışına girmiyor." dedi.
ABD'nin sorumluluğu ve koşullar
Guo, dünyanın en büyük nükleer cephaneliğine sahip olan ABD'nin, nükleer silahsızlanmada asil sorumluluğa sahip olduğunu belirtti. Sözcüye göre ABD'nin cephaneliğinde ciddi ve kapsamlı kesintiler yapması, tam ve nihai nükleer silahsızlanma için gerekli şartları yaratmak açısından önem taşıyor.
Trump'ın açıklaması ve SIPRI verileri
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada Rusya ve Çin ile nükleer silahsızlanmada işbirliği için çabaladıklarını söylemiş, "Rusya bunu yapmak istiyor, bence Çin de bunu yapmak isteyecek." ifadelerini kullanmıştı.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) verilerine göre, 2024 yılında Rusya 5.580, ABD 5.044 nükleer savaş başlığı ile en fazla nükleer silaha sahip iki ülke olurken, Çin'in savaş başlığı sayısının 600'ün biraz üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
Bu gelişme, Pekin'in nükleer dengeleme konusundaki çekingen tutumunu ve ABD ile Rusya arasındaki müzakerelerde Çin'in rolüne ilişkin uluslararası beklentilerle arasındaki farkı ortaya koyuyor.