DOLAR
42,69 0%
EURO
50,15 0%
ALTIN
5.897,7 0%
BITCOIN
3.851.247,51 -0,14%

Çin-Rusya Ortaklığının Derinleşmesi: Avrasya’da Yeni Bir Jeopolitik Eksen

Çin ve Rusya'nın stratejik ortaklığı, Avrasya'da önemli jeopolitik etkilere yol açıyor. Bu işbirliği, uluslararası güç dengelerini değiştirme potansiyeline sahip.

Yayın Tarihi: 08.08.2025 11:05
Güncelleme Tarihi: 08.08.2025 11:05

Çin-Rusya Ortaklığının Derinleşmesi: Avrasya’da Yeni Bir Jeopolitik Eksen

Giriş: Derinleşen Ortaklık

Uluslararası siyasetin son dönemindeki en dikkat çekici dinamiklerden biri, Çin ve Rusya arasındaki derinleşen stratejik ortaklık olarak öne çıkıyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile artan gerilim, iki ülke arasındaki işbirliğini güçlendiriyor. Bu ortaklığın en son örneği, Japon Denizi'nde gerçekleştirilen Joint Sea-2025 askeri tatbikatıdır.

Jeopolitik Riskler ve Gerilimler

Eski Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev'in nükleer savaş riskine dair yaptığı açıklamalar, ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer denizaltı konuşlandırması ile birleşince, bölgedeki gerilimin artacağını gösteriyor. Bu gerilim, 2022’deki “sınırsız dostluk” anlaşmasının getirdiği derinleşen işbirliğinden kaynaklanıyor.

Mackinder’i Anlamak: Kalpgah Kontrolü

İngiliz jeopolitik uzmanı Halford Mackinder’in kalpgah kavramı, bu ortaklığı anlamak için önemlidir. Mackinder, Avrasya’nın merkezi konumunu ve bu bölgenin jeopolitik önemini vurgulayarak, “Doğu Avrupa’ya hükmeden, kalpgaha hükmeder” şeklindeki ünlü formülasyonuyla dikkat çeker.

Stratejik Ortaklığın Güçlü Temelleri

Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) ile Avrasya’daki ekonomik ve stratejik etkisini artırma çabaları, bu ilişkilerin güncelliğini koruduğunu gösteriyor. İki ülke, 2018 yılında gerçekleştirilen Vostok-2018 tatbikatı ile başlayan askeri işbirliklerini, son on yılda birçok tatbikatla derinleştirmiştir. Bu işbirliği, iki ülke arasında pragmatik bir savunma sanayi ilişkisini açığa çıkardı.

Sınırsız Dostluk Doktrini

Çin ve Rusya arasında 2022'de ilan edilen “sınırsız dostluk”, mevcut ilişkilerin bir manifestosudur. Her iki ülkenin de mevcut uluslararası düzene karşı eleştirileri, çok kutuplu bir küresel düzen arayışında buluşmalarına yol açmıştır. Ancak bu ortaklık, tamamen sorunsuz değildir; asimetrik ekonomik ilişkiler ortaya çıkabilir.

Sonuç: Geleceğin Yüzü

Mevcut koşullar, Çin-Rusya arasındaki stratejik ortaklığın daha kurumsal bir hale evrileceğini göstermektedir. Bununla birlikte, ABD ile yaşanan gerilim ve uluslararası kriz bölgelerindeki gelişmeler, iki ülkenin daha yoğun bir savunma işbirliğine yönelmesine neden olabilir. Stratejik ortaklık, her iki tarafın da ABD karşısında elini güçlendiriyor.

Dr. Hüseyin Korkmaz, Bağımsız araştırmacı olarak, Küresel hegemonya, ABD-Çin ilişkileri ve Çin’in Dış Politikası üzerine çalışmalar yapmaktadır.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı