Çin hükümeti, ABD'nin Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Filistin yönetimine yönelik aldığı yaptırım kararına karşı “şoke olduğunu” duyurdu. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Guo Ciakun, bu konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Global Times gazetesinin haberine göre, Guo, ABD'nin Filistin yönetimi ve FKÖ'ye yönelik yaptırımlarına tepki göstererek, Çin'in, ABD'nin barışı desteklemeye yönelik çabalarını göz ardı etmesinden ötürü “hayal kırıklığına uğradığını” ifade etti.
Guo, Filistin meselesinin Orta Doğu'daki sorunların merkezinde yer aldığına dikkat çekerek, bu “kritik tarihi dönemeçte” başta ABD olmak üzere uluslararası toplumun, adil ve sorumlu bir tutum sergilemesi gerektiğini vurguladı.
Uluslararası toplumun, konuyla ilgili Birleşmiş Milletler (BM) kararlarını ciddiyetle uygulaması gerektiğini dile getiren Guo, “barışı baltalayan” eylemler yerine, Filistin sorununun uygun bir şekilde çözülmesi için aktif çalışmalar yapılmasının önemini vurguladı.
Guo, Çin’in Filistin halkının ulusal haklarının geri kazanılması yönündeki meşru davasını desteklediğini belirterek, “Çin, Filistin yönetiminin Gazze ve Batı Şeria dahil tüm Filistin toprakları üzerinde etkin bir yönetim uygulamasını ve iki devletli çözüm temelinde kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüme ilerlemesini desteklemektedir.” dedi.
Ayrıca, ABD Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) Yeni Zelanda'nın başkenti Wellington'da bağımsız bir ofis açmasına ve bu ofisin “Çin Komünist Partisi’nin Hint-Pasifik bölgesindeki faaliyetlerine karşı koyacak” ifadesine yanıt veren Guo, ülkeler arasındaki işbirliğinin herhangi bir üçüncü tarafı hedef almaması gerektiğini belirtti.
Guo, mevcut faaliyetlerin Asya-Pasifik bölgesinii ya da dünyayı daha güvenli hale getirmeyeceğini ifade ederek, ilgili tarafların karşılıklı güven ve işbirliğini artırmaya odaklanması gerektiğinin altını çizdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı ise, “bölgedeki barışı tehlikeye attığı” gerekçesiyle bazı Filistinli yetkililere vize yaptırımı uygulama kararı aldığını bildirmişti. Bakanlığın Kongre’ye gönderdiği bildiride, FKÖ ve Filistin yönetiminin 1989 ve 2002 tarihlerindeki taahhütlere uymadığı iddia edildi.
Bakanlık ayrıca, Filistinli yetkililerin bölgesel barışı tehdit ettiği, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) gibi kurumlar aracılığıyla İsrail ile yaşanan çatışmayı uluslararası boyuta taşımaya çalıştıkları ve “terörü destekledikleri” gerekçesiyle yaptırım kararının alındığını belirtti.