Cevdet Yılmaz: Türkiye’nin doğurganlık hızı son 7 yılda en fazla azalan 5. ülke konumunda

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin toplam doğurganlık hızının 2017’den 2024’e 2,08’den 1,48’e gerilediğini ve düşüşte 5. ülke olduğunu açıkladı.

Yayın Tarihi: 02.12.2025 19:11
Güncelleme Tarihi: 02.12.2025 19:11

Cevdet Yılmaz: Türkiye’nin doğurganlık hızı son 7 yılda en fazla azalan 5. ülke konumunda

Cevdet Yılmaz: Türkiye’nin doğurganlık hızı son 7 yılda en fazla azalan 5. ülke konumunda

Aile ve Nüfus On Yılına Doğru Uluslararası Sempozyumu’nun kapanış programı Ankara’da düzenlendi. Programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile çok sayıda yurt içi ve yurt dışı konuk katıldı. Kapanış, sempozyum için hazırlanan videonun gösterimi ve ardından yapılan konuşmalarla ilerledi.

Doğurganlıkta düşüş: veriler ve riskler

Yılmaz, son yıllarda nüfus artış hızında belirgin bir yavaşlama olduğunu vurguladı. Buna göre, Türkiye’nin toplam doğurganlık hızı 2017’de 2,08 iken 2024’te 1,48 düzeyine gerilemiştir. Dünya ortalaması 2024 yılında 2,25 çocuk olarak hesaplanmıştır. Ülkelerin son 7 yıldaki doğurganlık hızı değişimleri incelendiğinde; Çin, Güney Kore, Arjantin ve Kuveyt’ten sonra Türkiye, doğurganlık hızı en fazla azalan beşinci ülke konumundadır.

Yılmaz, bu eğilim sürerse Türkiye’nin AB ortalamasının altına düşebileceğini, neslin devamı için gereken yenilenme düzeyinin 2,1 çocuk olduğunu hatırlattı. TÜİK verilerine göre önümüzdeki 10 yıl içinde medyan yaşın 40’a yaklaşması beklenmektedir. Ayrıca kadınlarda ilk evlenme yaşı 26’nın, erkeklerde ise 28’in üzerine çıkmış; evliliklerin ve doğurganlığın daha ileri yaşlara kaydığına dikkat çekildi.

TÜİK nüfus projeksiyonlarına göre mevcut eğilim devam ederse nüfusun 2050’li yılların ilk yarısında en yüksek düzeye çıkarak yaklaşık 94 milyon olacağı; 2100 yılında ise yeniden azalarak yaklaşık 77 milyon civarlarına düşeceği tahmin edilmektedir. Yılmaz, tüm kurumların bu konuda azami dikkat ve sorumlulukla hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

Hükümetin hedefleri ve destek paketleri

Yılmaz, Nüfus Politikaları Kurulu’nun çalışmalarını yoğunlaştırdığını; mevzuat, çalışma hayatı, ekonomik teşvikler, sağlık, eğitim ve iletişim alanlarında kapsamlı çalışma grupları kurulduğunu söyledi. Beş ana başlıkta hazırlanan Eylem Planı’nın 2026 başı itibarıyla tamamlanıp kapsamlı reformların hayata geçirilmesi hedefleniyor. Kalkınma Planı’nda doğurganlığın nüfusun kendini yenileme seviyesinin üzerine çıkarılması stratejik amaç olarak belirlenmiştir.

Bugüne kadar alınan bazı destek tedbirleri şunlardır: doğum sonrası tek seferlik destek 5.000 liraya yükseltildi; ikinci çocuk için 5 yaşına kadar aylık 1.500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için 5 yaşına kadar aylık 5.000 lira düzenli doğum yardımı uygulanıyor. 2025’te yaygınlaştırılan Aile ve Gençlik Fonu kapsamında 2025 Eylül sonu itibarıyla 42 binden fazla yeni evlenecek çifte 150.000 lira faizsiz kredi sağlandı ve evlilik öncesi ve sonrası danışmanlık hizmetleri verildi.

Yılmaz, destek tutarlarının Ocak 2026’dan itibaren eşlerin her ikisinin 18–25 yaş arasında olması halinde 250.000 liraya; en az birinin 26–29 yaş aralığında olması halinde ise 200.000 liraya çıkartılacağını açıkladı.

Sağlık, sezaryen oranları ve aile altyapısı

Doğurganlıktaki azalışın nedenlerinden biri olarak sezaryen doğumların yüksekliğine işaret edildi. 2024 Sağlık İstatistikleri Yıllığına göre sezaryen oranı %61,2 seviyesine ulaşmış; OECD ve AB ortalaması ise yaklaşık %28 düzeyindedir. Özel hastanelerde sezaryen oranı %80 civarına, kamu hastanelerinde ise %50’nin üzerine çıkmaktadır. Yılmaz, normal doğumun teşvik edilmesi ve tıbbi gereklilik dışı sezaryen uygulamalarının azaltılmasının öncelikli alanlar arasında olduğunu belirtti.

Kamu kurumlarına kreş ve gündüz bakımevlerinin yaygınlaştırılması talimatı verildi. Gençlerin konut edinme süreçlerini kolaylaştıran sosyal konut projelerinde gençlere ve çok çocuklu ailelere kontenjan ayrıldı; Yüzyılın Konut Projesi kapsamında gençlere %20, üç çocuk ve üzeri ailelere %10 özel kota tanındı. Aile içi danışmanlık, ebeveyn eğitimleri, çocukların dijital güvenliği ve aile odaklı sosyal hizmet modelleri genişletildi.

2025 yılı Cumhurbaşkanı takdirleriyle 'Aile Yılı' ilan edilmiştir. Ayrıca 2026–2035 dönemi 'Aile ve Nüfus On Yılı' olarak belirlenmiş; bu karar uzun vadeli ve bütüncül bir yaklaşımın ifadesi olarak sunulmuştur. Yılmaz, genç nesilleri ve aile yapısını tehdit eden akımlara karşı kararlı duruş vurguladı.

Bakan Göktaş’ın değerlendirmesi

Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, sempozyumun Aile ve Nüfus Vizyonu doğrultusunda somut politikalara zemin hazırladığını söyledi. Göktaş, doğurganlık hızının 71 ilde nüfusun yenilenme seviyesi olan 2,1in altına düştüğünü, ortalama hane büyüklüğünün gerilerken tek kişilik hanelerin payının %20ye yükseldiğini belirtti.

Bakanlıkça 2024–2028 dönemini kapsayan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı hazırlandı; 81 ilde 15 bini aşkın faaliyet yürütüldü ve 1.926 kurumla iş birliği gerçekleştirildi. Evlenecek gençler ve çocuk sahibi olmak isteyen ailelere yönelik destekler, kamu çalışanlarına çocuk ilköğretim çağına gelene kadar yarım zamanlı çalışma hakkı tanınması ve kreş yaygınlaştırma çalışmalarıyla sürdürüldü. Göktaş, aileyi güçlendirmenin gelecekte ekonomik ve sosyal kazanıma dönüşeceğini söyledi ve aile ile dinamik nüfusu korumanın bir beka meselesi olduğunu vurguladı.

Program, katılımcıların toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ, "ÜLKELERİN SON 7 YILDAKİ DOĞURGANLIK HIZI DEĞİŞİMLERİ...

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ, "ÜLKELERİN SON 7 YILDAKİ DOĞURGANLIK HIZI DEĞİŞİMLERİ İNCELENDİĞİNDE; ÇİN, GÜNEY KORE, ARJANTİN VE KUVEYT’TEN SONRA ÜLKEMİZ DOĞURGANLIK HIZI EN FAZLA AZALAN 5’İNCİ ÜLKE KONUMUNDADIR" DEDİ.

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ, "ÜLKELERİN SON 7 YILDAKİ DOĞURGANLIK HIZI DEĞİŞİMLERİ...

Yazar
EDİTÖR

Hüseyin Aydın

Ben Hüseyin Aydın, 34 yaşındayım, İstanbul'dayım. aksiyon.com.tr'nin Gündem ekibinde adliye ve hukuk muhabiriyim. Karmaşık dava dosyalarını alıp, herkesin anlayacağı şekilde sadeleştirmek benim işim. Detaylara çok önem veririm, titiz çalışırım.