Birleşmiş Milletler (BM), Batı Afrika ve Sahel bölgesinde artan güvensizlik ve terör tehditinin, halihazırda kritik seviyede olan insani krizi daha da derinleştirdiği uyarısında bulundu. BM Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısında, bölgedeki güvenlik durumu ile ilgili önemli açıklamalar yapıldı.
BM Genel Sekreteri'nin Batı Afrika ve Sahel Özel Temsilcisi Leonardo Santos Simao, bölgedeki güvenlik durumunun en büyük endişe kaynağı olmaya devam ettiğini belirtti. Simao, terör ve şiddet yanlısı aşırılıkçı grupların özellikle gençleri hedef aldığını ifade ederek, "Artan güvensizlik, zaten son derece vahim olan insani durumu daha da kötüleştiriyor." dedi.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) verilerine göre, bölgede yaklaşık 12,8 milyon kişi akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalıyor. Bunların yanı sıra, Sahel Devletleri İttifakı'nı oluşturan Burkina Faso, Mali ve Nijer gibi ülkelerin, terör tehdidi ile mücadele amacıyla ortak savunma gücü kurduğu belirtildi.
Simao, bu ortak yapının savunma-güvenlik, diplomasi ve kalkınma alanlarında önemli ilerlemeler sağladığını vurguladı. Ancak kadınların barış süreçleri, siyasi partiler ve güvenlik kurumlarında yeterince temsil edilmediğine de dikkat çekti. Bu durumun, kadınların yönetişim süreçlerine katılımını engelleyici bir sorun olduğunu ifade etti.
BM Kadın Birimi (UN Women) İcra Direktörü Sima Bahous, Sahel bölgesindeki kadın ve kız çocuklarının bir dizi krizden orantısız şekilde etkilendiğini söyledi. Bahous, "Kadınlar ve kız çocukları, kaçırılma, erken ve zorla evlendirilme, kadın sünneti ve eğitim gibi birçok tehditle karşı karşıya." uyarısında bulundu.
Bahous, bölgede yaşanan beş temel krizi ise "terörizm, yoksulluk, gıda krizi, uluslararası ilginin azalması ve demokratik alanın daralması" olarak sıraladı. Ayrıca, Sahel'deki kadınların krizlerle başa çıkmada önemli roller üstlendiğini belirten Bahous, yardım ve yatırım kararlarında kadınların güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Uluslararası topluma, kadınların geçiş hükümetleri ile barış ve güvenlik süreçlerine tam, eşit, anlamlı ve güvenli katılımını sağlamaları çağrısında bulunan Bahous, şiddet içeren aşırıcılıkla mücadele fonlarının en az %15'inin toplumsal cinsiyet eşitliğine ayrılması gerektiğini ifade etti.
