Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve BM Uluslararası Göç Örgütü (IOM), uluslararası topluma Bangladeş'teki mülteci kamplarında yaşayan Arakanlı Müslümanların desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
BMMYK ve IOM tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, Myanmar'daki güvensizlik ve zorla yerinden edilmelerin devam etmesi, Arakanlı mültecilere yönelik yardımların artırılması çağrısına neden oldu. Açıklamada, uluslararası toplumun, insani yardıma bağımlı olan Arakanlı mültecilerin acil ihtiyaçlarını karşılamak için harekete geçmesi gerektiği belirtildi.
Ayrıca, Myanmar'daki çatışmalar, azalan finansal kaynaklar ve küresel krizlerin, Arakanlı mültecilere yönelik uluslararası desteğin önemini artırdığı ifade edildi. BMMYK ve IOM, Arakan İnsani Krizi için 2025-26 Ortak Müdahale Planı çerçevesinde 113 ortak ile birlikte Bangladeş hükümetinin liderliğinde çalışmalara başladı. Bu plan, yaklaşık 1,48 milyon kişiye ulaşmayı hedefleyerek, ilk yılında 934,5 milyon dolarlık fon talep ediyor.
Açıklamada, Arakanlı mültecilerin 8 yıldır süren insani krizin merkezinde bulunduğu ve bu duruma rağmen uluslararası ilginin büyük ölçüde azaldığı kaydedildi. Kamplardaki mültecilerin yüzde 50'sinden fazlasının kadın ve kızlardan oluştuğu, her 3 Arakanlı müteciden 1'inin ise 10 ila 24 yaşları arasında olduğu ifade edildi. Bu gençler, resmi eğitime ve yeterli beceri geliştirme fırsatlarına erişim olmaksızın, gelecekteki yaşamlarına dair belirsizlik içindedirler.
Aynı zamanda, gıda yardımı ve barınma gibi temel alanlardaki fon eksiklikleri, mülteci nüfusunun sağlıklı bir yaşam sürmesine tehdit oluşturmakta. Bu tür eksiklikler, bazı Arakanlı mültecilerin çaresizce tehlikeli yollara başvurmasına sebep olabilir.
BM'ye göre, 25 Ağustos 2017 tarihinden itibaren Myanmar'ın Arakan eyaletinden kaçmak zorunda kalan ve Bangladeş'e sığınan 900 binden fazla mülteci bulunuyor. Kamplardaki mültecilerin yarısını çocuklar oluşturmaktadır. Uluslararası insan hakları örgütleri ve BM, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti 'etnik temizlik' veya 'soykırım' olarak tanımlıyor. Bu durumu yaşayan Arakanlılar, gerekli güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönüşlerinin yeni bir etnik temizliğe yol açacağından endişe etmektedirler.
