BM, ABD'nin UCM yetkililerine yönelik yaptırım kararlarına tepki gösterdi
Birleşmiş Milletler (BM), ABD yönetiminin Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) yetkililerine karşı aldığı yaptırım kararlarından "büyük endişe duyuyoruz" ifadeleriyle rahatsızlık duyduğunu açıkladı. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında kararın yarattığı etkileri değerlendirdi.
Dujarric'in açıklaması
Dujarric, UCM'nin "uluslararası ceza adaletinin temel bir unsuru" olduğunu vurgulayarak, çalışmalarına saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti. ABD'nin uyguladığı yaptırımların savcılık makamının işleyişine ve mahkeme önündeki davalara ilişkin "ciddi engeller" getirdiğine dikkat çekti.
Sözcü, ayrıca "Yargı bağımsızlığı, saygı duyulması gereken temel bir ilkedir ve bu tür tedbirler uluslararası adaletin temelini zedelemektedir." uyarısında bulundu.
ABD'nin açıklaması ve hedef isimler
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başkan Donald Trump'ın ilgili başkanlık kararnamesi uyarınca UCM üyesi dört ismin yaptırım listesine eklendiğini duyurdu. Rubio, bu kişilerin "İsrail aleyhindeki tutumları" nedeniyle listeye alındığını belirtti.
Rubio açıklamasında, UCM yargıçları Kimberly Prost ve Nicolas Guillou ile savcı yardımcıları Nazhat Shameem Khan ve Mame Mandiaye Niang'ın yaptırım kapsamına alındığını ifade etti. Bakan, bu kişilerin mahkemenin ABD veya İsrail vatandaşları hakkında rızaları olmaksızın soruşturma, tutuklama, gözaltına alma veya yargılama çabalarına doğrudan katıldıklarını iddia etti ve mahkemeyi "ABD ve yakın müttefikimiz İsrail'e karşı hukuk savaşı için bir araç olarak kullanılan bir ulusal güvenlik tehdidi" şeklinde niteledi.
BM'nin vurguladığı ilkeler ve olası etkiler
BM sözcüsünün ifadeleri, uluslararası adalet mekanizmalarının bağımsızlığı ve işleyişine yönelik müdahalelerin yol açabileceği hukuki ve işlemsel sorunlara işaret ediyor. Dujarric'in belirttiği üzere, yaptırımların savcılık makamının görev yapma kapasitesini zayıflatması, hem yürütülen soruşturmalar hem de mahkeme sürecindeki tüm davalar açısından ciddi engeller doğurabilir.
Sonuç
BM ile ABD arasında UCM'ye ilişkin bu gerilim, uluslararası hukuk kurumlarının bağımsızlığı ve uluslararası adalet süreçlerinin korunması konusundaki tartışmaları ön plana çıkarıyor. BM'nin açıklaması, bu tür tedbirlerin hukuk sistemleri ve uluslararası işleyiş üzerindeki etkilerine dair dikkat çekici bir uyarı niteliği taşıyor.