Birleşmiş Milletler (BM), İran ile İsrail arasında sağlanan ateşkesin, olası bir felakete yol açabilecek bir tırmanışı önlediğini bildirdi. Aynı zamanda, bu ateşkesin İran'ın nükleer meseleyi barışçıl bir çözüme ulaştırması için önemli bir fırsat sunduğunu vurguladı.
BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) 2015 yılında imzalanan Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) ile ilgili gelişmelerin ele alındığı toplantıda, BM Siyasi ve Barışı İnşa İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, JCPOA'nın kabul edildiği günden bu yana karşılaştığı zorluklara dikkat çekti.
DiCarlo, 2018 yılında ABD'nin anlaşmadan çekilmesi ve İran’ın belirli taahhütlerinden vazgeçmesinin bu zorluklar arasında yer aldığını kaydetti. Bununla birlikte, son birkaç ay içinde katılımcı ülkelerin, planın tam olarak uygulanmasını sağlamak amacıyla artırdıkları çabaların önemine vurgu yaptı.
Ancak DiCarlo, bu girişimlerin, İran’ın nükleer programının barışçıl niteliğini güvence altına alma yönünde henüz somut bir ilerleme sağlamadığını belirtti. Ayrıca, 13 Haziran'dan bu yana İsrail ile İran arasında yaşanan askeri gerilim ve 21 Haziran’daki ABD hava saldırıları, BMGK’nin 2231 sayılı kararının uygulanmasını zorlaştırmıştır. DiCarlo, İran’ın dün gerçekleştirdiği Katar’daki üsse yönelik saldırının da bölgedeki güvenliği tehlikeye attığını ifade etti.
DiCarlo, çatışmaların merkezinde İran’ın nükleer programının niteliğinin yattığını belirtti ve son 12 gündeki çatışmaların ardından varılan ateşkes anlaşmasının, bu tırmanışı durdurma ve İran nükleer meselesine barışçıl bir çözüm bulma yönünde bir fırsat sunduğunu kaydetti. Ayrıca, İran’ın nükleer programının yalnızca barışçıl amaçlarla yürütüldüğünden emin olmanın en etkili yolunun diplomasi, diyalog ve denetim olduğunu vurguladı.
BM'nin bölgede barış, diyalog ve istikrarı ilerletecek tüm çabaları desteklemeye hazır olduğu da ifade edildi.