İsrail 7 Ekim’de Hamas’ın kafes operasyonu kapsamında fırlattığı roket atışlarının ardından Gazze’ye yönelik saldırlarını aralıksız sürdüyor. Saldırılarda hedef gözetmeksizin savaş suçu işliyor. 26 gündür çoğunluğu çocuk sivil halkı katlediyor. Gazze Şeridi’nde İsrail’in sürdürdüğü saldırılar nedeniyle 8 bini aşkın Filistinli hayatını kaybetti binlercesi yaralandı. Saldırılar karşısında uluslararası toplumun sessiz kalması ise büyük tepki çekti.
Bu tepkilerden biri de Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği New York Ofisi Direktörü Craig Mokhiber’den geldi. Mokhiber, BM’nin Filistinlileri koruyamadığını ve başarısız olduğunu söyleyerek istifa etti.
Mokhiber, istifasını BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk’e hitaben yazdığı bir mektupla duyurdu. Mektupta, yaşananların bir soykırım olduğunu belirten Mokhiber, ABD, İngiltere ve Avrupa’nın büyük bir bölümünün de bu soykırımda rol aldığını iddia etti.
TEK DEVLETLİ ÇÖZÜM ÖNERDİ
Mokhiber, mektubunda ayrıca bölgede iki devletli çözümün artık mümkün olmadığını ve tüm Filistin topraklarında Hrıstiyan, Müslüman ve Yahudilerin eşit haklara sahip olduğu tek bir demokratik laik devletin kurulmasını savundu.
Mokhiber, “Bu yüzden ırkçı, yerleşimci-koloni projesinin ve bölge genelindeki ayrımcılık sonlandırılmalı. Bu, adalet ve barış için tek gerçekçi yol.” dedi.
Mokhiber, ayrıca dört sayfalık istifa mektubunun sonunda İsrail-Filistin arasındaki sorunun çözümü için 10 maddelik bir plan sundu.
Mokhiber, bu planın uygulanmasının uzun yıllar alacağını bildiğini ancak bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini belirtti. Mokhiber, “BM’nin Filistin’de başarısız olması çekilmemiz için bir gerekçe değil, aksine bu bize geçmişteki başarısız paradigmayı geride bırakarak daha ilkeli bir yol haritası çizmemiz için cesaretlendirmeli.” dedi.
Mokhiber’in istifası, BM’de büyük yankı uyandırdı.
Mokhiber’in istifası, aynı zamanda BM’nin Filistin konusundaki tutumunu da sorgulamaya açtı. BM’nin Gazze’ye yönelik saldırılara karşı yeterli tepki göstermediği ve İsrail’in insan hakları ihlallerine sessiz kaldığı eleştirileri arttı.
