DOLAR
42,8 -0,19%
EURO
50,16 0,08%
ALTIN
5.952,72 0,1%
BITCOIN
3.766.054,11 -3,74%

Bilim hazır değil: Şi ve Putin'in 'tekrarlı organ nakliyle ömür uzatma' tartışması

Şi ve Putin'in tekrar tekrar organ nakliyle ömrü 150 yıla çıkarma tartışması, mevcut organ tedariki, reddetme sorunları ve alternatif araştırmalar ışığında yakın zamanda mümkün görünmüyor.

Yayın Tarihi: 11.09.2025 11:19
Güncelleme Tarihi: 11.09.2025 11:19

Bilim hazır değil: Şi ve Putin'in 'tekrarlı organ nakliyle ömür uzatma' tartışması

Şi ve Putin'in sohbeti bilimsel gerçeklerle örtüşmüyor

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Pekin'deki sohbetinde gündeme gelen tekrar tekrar organ nakliyle insan ömrünü 150 yıla çıkarma veya ölümsüzlüğe ulaşma fikri, mevcut bilimsel ve altyapısal koşullar dikkate alındığında yakın vadede gerçekleştirilebilir görünmüyor.

Liderlerin kameralara yansıyan mesajı

3 Eylül'de Pekin'de düzenlenen ve İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 80. yılı anma töreni çerçevesindeki askeri geçit töreninde kameralara yansıyan sohbet sırasında Şi'nin tercümanının Rusça olarak, geçmişte 70 yaşın üzerinde olmanın nadir olduğu, bugün ise 70'te hala genç sayılındığı yönünde değerlendirme yaptığı duyuldu. Putin'in tercümanının biyoteknolojinin gelişmesiyle insan organlarının sürekli nakledilebileceğine ve insanların daha genç kalarak ömrünün uzayabileceğine ilişkin ifadeleri Mandarin Çincesine çevrildi. Şi de tercümanın aktardığına göre bu yüzyılda 150 yaşına kadar yaşama olasılığından söz etti. Liderler sohbeti gülerek sürdürdü; Putin daha sonra gazetecilere organ naklindeki gelişmelerin insan hayatına etkilerini değerlendirdiklerini doğruladı.

Mevcut nakil kapasitesi ihtiyaçların çok gerisinde

Organ nakli, akut ve kronik organ yetmezliğinde en etkili tedavi yöntemleri arasında kabul edilse de donör organ sayısı sınırlı. Dünya Sağlık Örgütüne bağlı Küresel Organ Bağışı ve Nakli Gözlemevi verilerine göre 2023'te böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsak gibi organları içeren 172.409 nakil yapıldı. Bu sayı önceki yıla göre yüzde 9,5 artış anlamına geliyor ancak küresel organ nakli ihtiyacının yüzde 10'unu dahi karşılamıyor.

Böbrek naklinde 2023 verileri, 93 ülkede 111.135 nakil gerçekleştiğini gösterirken aynı yılın sonunda 81 ülkede böbrek nakli bekleyen yaklaşık 400.000 kişi bulunuyordu. Veriler ayrıca nakil sıklığının ülke gelir düzeyine göre belirgin şekilde değiştiğini ortaya koyuyor; 2023'te nakil sayısında ABD, İspanya, Portekiz, Belçika ve Kanada önde gelirken Küba, Nijerya, Kenya, Jamaika ve Etiyopya listede alt sıralarda yer aldı.

Bilimsel engel: Bağışıklık baskılayıcılar ve reddetme

Saint Louis Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan Prof. Mark Schnitzler, organ naklinin hayat kurtarıcı olduğunu ancak doğumdaki öngörülen yaşam süresini geri getirme beklentisine karşı uyardı. Schnitzler, nakil sonrası organ reddini önlemek için kullanılan güçlü bağışıklık baskılayıcı ilaçların büyük bir sorun olmaya devam ettiğini belirtti ve bu ilaçları ihtiyacınız olmadıkça kullanmak istemeyeceğinizi vurguladı. Schnitzler ayrıca bu sorunun çözümünün uzak olduğunu, o güne dek laboratuvarda özel üretim organlar gibi alternatif yaklaşımların hedef olarak kalmaya devam edeceğini söyledi.

Alternatif araştırmalar ve son gelişmeler

Donör ihtiyacını azaltmaya yönelik araştırmalar arasında hayvan kaynaklı organların veya biyomühendislik ürünü organların insanla uyumlandırılması yer alıyor. Son yıllarda domuzlardan alınan kalp, böbrek ve karaciğer nakilleri insanlara uygulansa da canlı alıcılarda çoğu vaka haftalar veya aylar içinde olumsuz sonuçlandı.

Ağustos ayında yayımlanan bir çalışmada, genetiği değiştirilmiş domuz akciğeri beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişiye nakledildi. Bu organ ilaç tedavisine rağmen antikor saldırısına uğrayarak nakilden sonra yalnızca 9 gün canlı kalabildi. Aynı ay Avustralya'da bilim insanları altı yıllık çalışmanın sonunda damar, sinir, kıl folikülü ve bağışıklık hücrelerini barındıran ve gerçek insan derisine en yakın model olarak tanımlanan bir laboratuvar ürünü deri modeli geliştirdiklerini duyurdular.

Bu çalışmalar umut vaat etmekle birlikte henüz sürdürülebilirlik, erişim ve maliyet açısından geniş çapta uygulanabilir olmaktan uzak. Mevcut veriler ve klinik deneyimler, tekrar tekrar organ nakliyle geniş ölçekli yaşam uzatmanın veya ölümsüzlüğe ulaşmanın bugün için gerçekçi bir hedef olmadığını gösteriyor.

Sonuç: Şi ve Putin'in gündeme taşıdığı fikir bilim kurgu sınırlarına yakın olsa da günümüz organ nakli kapasitesi, bağışıklık sistemi komplikasyonları ve sınırlı donör erişimi bu vizyonun hemen gerçekleştirilemeyeceğini ortaya koyuyor.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı