BAL-GÖÇ 20. Olağan Genel Kurulu'nda usulsüzlük iddiaları
Olayın özeti
Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ)’ün 20. Olağan Genel Kurulu, tartışmalı bir seçim sürecine sahne oldu. Dernek üyesi Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, seçimlerin şaibeli ve organize usulsüzlüklerle yürütüldüğünü iddia ederek adaylıktan çekildiğini açıkladı.
Kurul, bazı üyelerin aidat yatırmalarına rağmen oy kullanmalarının engellendiği iddialarıyla başladı. İddialara göre, 21 Aralıktaki ilk oturumda tutanak altına alınan 2 bin119 kişilik hazirun listesi, 28 Aralıktaki seçim gününde açıklama yapılmadan 2 bin 500 kişiye çıkarıldı. Bu durum, itirazlara ve gerilimlere yol açtı.
Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca'nın açıklaması
Prof. Dr. Fahriye Vatansever, mevcut yönetimin demokratik bir seçim yarışına izin vermediğini savunarak adaylıktan çekildiğini duyurdu ve yaşanan süreci "dernek tarihinin en şaibeli, en organize ve en açık usulsüzlüklerle yürütülen seçim süreci" şeklinde nitelendirdi.
Vatansever, açıklamasında şu noktalara dikkat çekti:
21 Aralıkta yapılan ilk oturumda 2 bin119 kişi olarak tutanak altına alınan hazirun listesinin, 28 Aralıktaki seçim gününde hiçbir şeffaf açıklama yapılmadan 2 bin 500 kişiye çıkarıldığı; bu artışın hileli ve adaletsiz olduğu, manipülasyon ve organize müdahalenin göstergesi olduğu iddia edildi.
Açıklamada, aidatını ödediği halde üyelerin hazirun listelerine alınmadığı, aidatını ödeyen delegelerin keyfi gerekçelerle salona alınmadığı, yüzlerce üyenin —yaşlı, kadın, genç demeden— yağmur ve soğuk altında saatlerce dışarıda bekletildiği belirtildi.
Vatansever, "Yaşananlar bir seçim değil, masa başında kurgulanmış bir senaryodur" diyerek bu düzene ortak olmayacaklarını, iradeleri gasp edilenlerin sesi olmayı görev bildiklerini ifade etti. BAL-GÖÇ'ün Balkan göçmenlerini temsil etmesi gerektiğini, bu iradenin dışındaki yapılar tarafından belirlenemeyeceğini vurguladı.
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: "BAL-GÖÇ Balkan göçmenlerinindir ve Balkan göçmenlerinin iradesi gasp edilemez. Buna asla müsaade etmeyiz. Bugün yaşanan bu utanç verici tabloyu bizlere dayatmaya çalışanlarla ne yol yürürüz ne de bu anlayışla yan yana dururuz. Çünkü BAL-GÖÇ, masa başı hesapların değil; Balkan göçmenlerinin alın terinin, hafızasının ve onurunun adıdır. BAL-GÖÇ bizim için sadece bir dernek değildir. BAL-GÖÇ bir davadır, bir kimliktir, bir hafızadır. Kurulan her cümle, verilen her mücadele; göçle yoğrulmuş binlerce insanın emeği, acısı ve onurudur. Bizi susturabileceklerini sananlara sesleniyoruz. Balkan göçmenleri susturulamaz. Mücadelemiz bitmedi. Bugün değilse, yarın Yine, yeniden, omuz omuza var olacağız. Çünkü biz yalnızca Balkanlardan göç etmedik; O acıyla, o onurla büyüdük. Ve şimdi, bu çatıdan kimse bizi silemez. Susmayacağız ve BAL-GÖÇ’e yakışan onurumuzla davamıza devam edeceğiz."
İddiaların yansımaları
Dernek içinden yapılan bu açıklama, genel kurul sürecinin meşruiyeti ve seçim güvenliği üzerine tartışmaları beraberinde getirdi. İddiaların doğruluğuna ilişkin resmi bir tespit ya da açıklama metinde yer almamaktadır; süreç ve itirazlar dernek içi dinamikler kapsamında takip edilmektedir.
Not: Metinde yer alan özel isimler, tarihler ve sayısal veriler orijinal kaynakta korunmuştur.
BALKAN GÖÇMENLERİ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ (BAL-GÖÇ)’ÜN 20. OLAĞAN GENEL KURULU, TARTIŞMALI BİR SEÇİM SÜRECİNE SAHNE OLDU. DERNEK ÜYESİ PROF. DR. FAHRİYE VATANSEVER AĞCA, SEÇİMLERİN DERNEK TARİHİNİN "EN ŞAİBELİ VE EN ORGANİZE USULSÜZLÜKLERLE YÜRÜTÜLEN" SÜRECİ OLDUĞUNU BELİRTEREK YAŞANANLARA TEPKİ GÖSTERMEK İÇİN ADAYLIKTAN ÇEKİLDİ.