TBMM'de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın 2026 Bütçe Sunumu
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Genel Kurulu'nda Bakanlığın 2026 yılı bütçe sunumunu yaparak Türkiye'nin dış politika yaklaşımını, bölgesel krizlere ilişkin duruşunu ve bütçe hedeflerini özetledi. Fidan, küresel güç dengelerinin değiştiği bir dönemde Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde çok boyutlu, ön alıcı ve gerçekçi bir siyaset izlediğini vurguladı.
Suriye ve 10 Mart Mutabakatı
"Arapların, Türkmenlerin, Kürtlerin, Sünni, Dürzi, Hristiyan, Şii bütün kesimlerin eşit ve huzur içinde yaşadığı Suriye'yi görmek istiyoruz. Bu açıdan SDG ile başlatılan 10 Mart Mutabakatı sürecinin bir an evvel hayata geçirilmesinin ülkenin istikrarına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz" sözleriyle Fidan, mutabakatın uygulanmasının siyasi kapsayıcılığı, güvenlik istikrarını ve geri dönüş süreçlerinin güvence altına alınmasını kolaylaştıracağını ifade etti. Fidan, Suriye'nin İslam İşbirliği Teşkilatı üyeliğine dönüşünü diplomatik bir kazanım olarak sundu ve yaklaşık 560 bin geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelinin gönüllü dönüşlerinden söz etti. Ayrıca, geri dönüşlerin sürdürülebilir kılınması için uluslararası destekle yürütülen yeniden imar ve kalkınma projelerine hız verildiğini belirtti.
Gazze, Filistin ve İnsani Girişimler
Bakan Fidan, Gazze'deki çatışmaların bölgeye ve küresel düzene etkisine dikkat çekti; Gazze'de hayatını kaybedenlerin sayısının 70 bini aştığını belirterek sahadaki vahşetin uluslararası toplumda bir uyanışa yol açtığını söyledi. Türkiye'nin ateşkes, insani yardımın kesintisiz ulaştırılması ve tahliyeler konusunda aktif rol oynadığını; New York'ta başlayan liderler diplomasisinin 10 Ekim mutabakatı ve Şarm el-Şeyh Zirvesi üzerinden somut sonuçlar ürettiğini kaydetti. Türkiye'nin hedefinin, 1967 sınırlarında ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti olduğunu yineledi.
Rusya-Ukrayna Savaşı ve Karadeniz Güvenliği
Rusya-Ukrayna savaşının dördüncü yılı yaklaşırken Fidan, Türkiye'nin başından beri ihtilafın diplomasiyle çözülmesini savunduğunu hatırlattı. 2025'te İstanbul'da düzenlenen üç tur doğrudan görüşmeye işaret eden Fidan, Karadeniz'de münhasır ekonomik bölgedeki son hadiselerin seyir, can, mal ve çevre emniyeti açısından risk oluşturduğunu belirtti. Türkiye, savaşın Karadeniz'e yayılmasını önlemek için tüm taraflarla temaslarını sürdürecek ve Montrö Boğazlar Sözleşmesinin titizlikle uygulanmasını vurgulayacak.
Irak, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz
Suriye vizyonunun Irak ile ilişkilere de yansıdığını söyleyen Fidan, 4. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey ile yeni bir dönemin başladığını, iki ülke arasında 38 anlaşma imzalandığını ve su konusunda somut ilerlemeler sağlandığını aktardı. Kıbrıs meselesinin Türkiye için milli dava olduğunu vurgulayan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası konumunun güçlendirilmesi ile Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargoların kaldırılması yönündeki kararlı girişimlerin sürdüğünü belirtti. Doğu Akdeniz'de hakça paylaşım ilkesinin savunulduğunu ve Libya'nın bölgedeki kilit ortaklardan biri olarak istikrarın desteklenmesine devam edileceğini ifade etti.
ABD, NATO, AB ve Çin İlişkileri
Stratejik ortak ABD ile diyalogun yoğunlaştığını vurgulayan Fidan, 25 Eylül'de Washington'da Cumhurbaşkanı'nın Başkan Trump ile görüşmesini önemli bir kilometre taşı olarak nitelendirdi. Türkiye'nin NATO içindeki güvenilirliğine dikkat çeken Fidan, savunma sanayii kısıtlamalarının kaldırılması yönündeki çabaların sürdüğünü ve 2026'da Ankara'da düzenlenmesi planlanan NATO Zirvesi'nin ittifakın hazırlık ve dayanıklılığını güçlendirecek sonuçlar üretmesinin hedeflendiğini söyledi. AB ile Gümrük Birliği güncellemesi ve Vize Serbestisi süreçlerinin hızlandırılması öncelikler arasında yer alıyor; Çin ile ilişkilerde karşılıklı saygı ve Kuşak ve Yol Girişimi'nin Orta Koridor ile uyumu önemseniyor.
Bölgesel Diyaloglar ve Enerji-Ticaret İşbirlikleri
Fidan, İran, Mısır ve Azerbaycan ile yürütülen üst düzey temaslara işaret ederek, özellikle İran ile ticaret, enerji ve ulaştırma alanlarında işbirliğinin güçlendirildiğini ve Tahran'da planlanan 9'uncu Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi hazırlıklarının sürdüğünü aktardı. Güney Kafkasya'da Ermenistan ile normalleşme sürecinin Bakü ile eşgüdümlü yürütüldüğünü ve bölgede kalıcı barış için tarihî bir fırsatın doğduğunu belirtti.
Bütçe ve Kaynak Dağılımı
Fidan, 2024 Kesin Hesap verilerine göre Bakanlığa yıl sonu itibarıyla toplam 29,5 milyar TL ödenek tahsis edildiğini, harcamanın 26,6 milyar TL olarak gerçekleştiğini bildirdi. 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile Bakanlığa 46,8 milyar TL ödenek öngörüldüğünü; ayrıca AB Başkanlığı için 10,2 milyar TL (bunlardan 9,3 milyar TL'sinin Ulusal Ajans ve AB programlarına ulusal katkı payı) ve Türk Akreditasyon Kurumu için 478 milyon TL bütçe teklifinin sunulduğunu açıkladı.
Genel olarak Fidan'ın konuşması, Türkiye'nin çok yönlü diplomasisini, bölgesel krizlerde arabuluculuk rolünü ve stratejik ilişkilerde denge arayışını öne çıkardı. Sunum, hem güvenlik hem insani yardım hem de ekonomik işbirlikleri ekseninde takip edilecek öncelikleri ve kaynak planlamasını netleştirdi.
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN, "ARAPLARIN, TÜRKMENLERİN, KÜRTLERİN, SÜNNİ, DÜRZİ, HRİSTİYAN, Şİİ BÜTÜN KESİMLERİN EŞİT VE HUZUR İÇİNDE YAŞADIĞI SURİYE’Yİ GÖRMEK İSTİYORUZ. BU AÇIDAN SDG İLE BAŞLATILAN 10 MART MUTABAKATI SÜRECİNİN BİR AN EVVEL HAYATA GEÇİRİLMESİNİN ÜLKENİN İSTİKRARINA BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAĞINA İNANIYORUZ" DEDİ.