Bahçeli’den İsrail’e sert tepki: Türkiye Cumhuriyeti’nin kimseye eyvallahı yoktur!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler, yüksek yargıda yetki tartışması ve İsrail’in Gazze’ye saldırıları hakkında konuştu. Bahçeli, İsrail’in masum insanları katlettiğini belirterek, Türkiye’nin bu zulme sessiz kalmayacağını dile getirdi. Bahçeli, İsrail’in tazminata mahkum edilmesi ve Netanyahu’nun savaş suçlarından yargılanması gerektiğini de ifade etti. Bahçeli, yüksek yargıda yaşanan gerilimin bir devlet krizi olmadığını, ancak hukuk devleti ve hukuk güvenliği açısından arzu edilmeyen bir durum olduğunu da söyledi. YEREL SEÇİMLERE HAZIRIZ Bahçeli, 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler için Cumhur İttifakı’nın hazırlıklarını sürdürdüğünü belirterek, “Ara sıra keyfi isterse boş zamanlarında İstanbul’a uğrayan büyükşehir belediye başkanlarını evine göndereceğiz. Merkezi yönetimle yerel yönetimler tek ses tek yürek olacak. Belediye kaynaklarını bölücülere sevk edilenlerden milletimiz mutlaka hesap soracak.” dedi. Bahçeli, CHP ve HDP yönetimindeki belediyeleri Cumhur İttifakı’yla birleştireceklerini de söyleyerek, “Merkezi yönetimle yerel yönetimler tek ses olacak. Zillet ittifakının ayak oyunları sona erecek.” ifadelerini kullandı. Bahçeli, çalışmaktan yorulmayacaklarını, vatan ve millet sevdamızdan asla vazgeçmeyeceklerini de dile getirerek, “Hiç kimseyi öteki görmüyoruz, ötekileştirmiyoruz. Milletimizin tüm güzelliklerini sahipleniyoruz. İnançla mücadelemizi yapıyoruz. Mevlana’nın dediği gibi: Aşk nasip işidir, hesap işi değil, aşk adayıştır, arayış değil. Boş aslan yatağında tilki gibi kuyruk sallayanlara gülüp geçiyor, işimize bakıyoruz.” diye konuştu. Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın umut olduğunu, Türkiye Yüzyılı hedeflerinin hayata geçeceğini de sözlerine ekledi. İSRAİL’E SERT TEPKİ Bahçeli, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını da sert bir dille kınayarak, “İsrail askerleri bebek, kadın, yaşlı demeden katliam gerçekleştiriyor. Netanyahu katliamları aralıksız sürdürme mesajı verdi. İsrail aciz ve korkaktır. Hastane bahçesine füze atılması da vahşettir.” dedi. Bahçeli, çatışmalara ara verilmesinin değil, kalıcı ateşkesin sağlanmasının ve barışın kökleşmesinin esas olduğunu belirterek, “AB’nin çağrılarının da inandırıcılığı yoktur.” diye konuştu. Bahçeli, Riyad’da İslam İşbirliği Teşkilatı olağanüstü toplantısına da değinerek, “Riyad’daki görüşleri saygı görüp öne çıkan Sayın Cumhurbaşkanımız kadar dürüst, ilkeli ve samimi fikir belirten hiç kimse olmamıştır. Peki Gazzeli bebeklerin canlarına ne zaman sahip çıkılacaktır? Bu ataletin kaynağı nedir? Gazzeli mazlumlar kirli su için hayatta kalma mücadelesi verirken kaymak tabakanın vicdanı yerinde midir? Netanyahu Arap ülkelerine ‘Çıkarlarınız için sessiz kalın’ demiş.” ifadelerini kullandı. Bahçeli, Türkiye’nin bu zulme sessiz kalmayacağını dile getirerek, “Korkak bin defa, kahraman ise bir defa ölür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kimseye eyvallahı yoktur. Zulme sessiz kalmak aynı zamanda ortak olmak demektir. Herkes sussa da biz susmayacağız. Siyonizme sonuna kadar tepki göstereceğiz.” dedi. Bahçeli, İsrail’in tazminata mahkum edilmesi ve Netanyahu’nun savaş suçlarından yargılanması gerektiğini de söyleyerek, “İlk olarak İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların durması ve insani yardım koridorlarının açılması şarttır. Derhal ateşkes sağlanmalıdır. İsrail tazminata mahkum edilmelidir. Netanyahu savaş suçlarından Lahey’de yargılanmalı.” diye konuştu. YÜKSEK YARGIDA YETKİ TARTIŞMASI Bahçeli, Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Yargıtay arasında yaşanan yetki tartışmasına da değinerek, “AYM ile Yargıtay arasındaki gerilim hali, hukuk devleti ve hukuk güvenliği açısından arzu etmediğimiz durumdur. Öncelikle yüksek yargı organları arasında yorum farkları, görüş farklılıkları tahkim edilmelidir. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında cepheleşme ve suç duyurusuna kadar varan süreç, devlet krizi değil, böyle görmek isteyenlerin sefil uydurmasıdır.” şeklinde konuştu. Bahçeli, AYM’nin hukuk ve toplum düzenini bozucu kararlar aldığını da savunarak, “AYM, hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır. AYM, hiyerarşik bir düzen yoktur. AYM’nin millet vicdanına, adalet ruhuna ve hukuki normlara göre ihlal kararları, yeniden yargılama sebebidir. Yargı, AYM’nin vesayeti altında değildir.” ifadelerini kullandı. Bahçeli, Can Atalay konusunda gerekenin TBMM’de yapılması gerektiğini de belirterek, “Egemenlik milletindir, milletin üstünde bir güç olamaz. Yeni sivil, kapsayıcı anayasa kazandırmak hepimizin görevi ve gündemidir. Bize göre Yargıtay 3. Ceza Dairesi görevini eksiksiz yapmıştır.” dedi.