Arap Birliği, Lübnan'da devlet otoritesinin güçlendirilmesini ve silahların tekelleştirilmesini destekliyor
Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hüsam Zeki, Lübnan devletinin tüm toprakları üzerindeki egemenliğinin sağlanması ve silahların devlet tekeline alınması çabalarına destek verdiklerini açıkladı. Zeki, Kahire Ahbariyye kanalına verdiği röportajda, hükümetin ordunun silahlı varlığı sınırlandırma amaçlı bir plan hazırlama görevini vermesinin Birlik kararlarıyla örtüştüğünü belirtti.
Ziyaretler ve üst düzey temaslar
Beyrut ziyaretinde Zeki, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Başbakan Nevvaf Selam, Meclis Başkanı Nebih Berri, Dışişleri Bakanı Yusuf Recci ve Genel Kurmay Başkanı Rudolph Heykel ile görüştü. Zeki, 21 Ağustos'ta Lübnan'ın silahların yalnızca devletin elinde toplanması kararını desteklediklerini açıklamıştı.
Arap Birliği'nin rolü ve uluslararası çağrı
Zeki, Arap Birliği'nin bir siyasi örgüt olduğunu ve askeri destek araçlarına sahip olmadığını vurguladı. Ancak Birlik olarak ordunun yararına bölgesel ve uluslararası desteği harekete geçirmek için çaba göstereceklerini, uluslararası bir konferans düzenlenirse Arap Birliği'nin buna katılmaktan memnuniyet duyacağını ve destek veren ülkeleri gerekli yardımları sunmaya teşvik edecek ivmeyi oluşturmaya çalışacaklarını ifade etti.
İç siyasette görüş ayrılıkları ve mezhepsel söylemler
Zeki, Lübnan siyasetinde "silahın yalnızca devlete ait olma" ilkesine ilişkin farklılığın hedeflerde değil uygulama yönteminde olduğunu belirtti. Nebih Berri ile görüşmesinde, Berri'nin uygulama ve zamanlama konusunda Lübnan'ın pratik gerçeklerinden kaynaklanan bazı notlar ilettiğini aktardı. Zeki ayrıca, yapılan görüşmelerin mezhepsel söylemlere karşı ortak anlayış, gerilimin azaltılması ve siyasi/mezhepsel kışkırtmaların durdurulması gereğini ortaya koyduğunu; "Herkesin farkında olduğu üzere, bu tür söylemler Lübnan’ı tehlikeli çıkmazlara sürükleyebilir" uyarısında bulundu.
Karar süreci, ABD önerisi ve taraf tepkileri
19 Haziran'da ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut yönetimine tüm silahların yalnızca devlet denetiminde toplanmasını öncelikli hedef olarak belirleyen bir öneri sunmuştu. Bu gündemle 5 Ağustos'ta toplanan Bakanlar Kurulu, orduya silahların yıl sonuna kadar toplanmasına dair bir plan hazırlama görevi verdi.
Bunun üzerine, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım kararın çıktığı gün, İsrail saldırıları sürerken Hizbullah'ın gücünden vazgeçmeyeceğini ve baskıyı kabul etmeyeceğini belirtti. 6 Ağustos'ta yapılan yazılı açıklamada ise kararın "Lübnan'ı İsrail'e karşı direniş silahından mahrum bırakacağı" ve bunun "büyük bir hata" olduğu savunuldu.
Enformasyon Bakanı Paul Markus, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası, hükümetin hedefinin ülkede istikrarı sağlamak, devlet otoritesini tesis etmek ve yeniden inşa etmek olduğunu; toprakların tamamında, Hizbullah dahil, silahlı varlığın sona erdirilmesi ve sınırda ordunun konuşlandırılması konusunda mutabık kalındığını söyledi.
Sonuç olarak, Arap Birliği siyasi ve diplomatik destek vererek Lübnan ordusunun güçlendirilmesi ve silahların devlet tekeline alınması sürecine katkı yapma niyetinde olduğunu açıkladı, ancak bu sürecin uygulanması ve zamanlaması konusunda yerel aktörler arasında farklı değerlendirmeler bulunuyor.