DOLAR
42,69 0%
EURO
50,15 0%
ALTIN
5.897,7 0%
BITCOIN
3.848.349,98 -0,06%

Ankara Garı Saldırısı 10. Yılında: 10 Ekim 2015'teki DEAŞ Eyleminin İzleri

10 Ekim 2015'te Ankara Garı'nda düzenlenen DEAŞ saldırısında 101 kişi öldü, 379 yaralandı. Saldırı ve sonrasındaki yargı süreci 10 yıl sonra değerlendirildi.

Yayın Tarihi: 09.10.2025 11:01
Güncelleme Tarihi: 09.10.2025 11:01

Ankara Garı Saldırısı 10. Yılında: 10 Ekim 2015'teki DEAŞ Eyleminin İzleri

Ankara Garı Saldırısı 10. Yılında

10 Ekim 2015'te düzenlenen ve Türkiye tarihinin en çok sivil kaybına yol açan terör saldırılarından biri olarak kayda geçen olayın üzerinden 10 yıl geçti. Emek, Barış, Demokrasi Mitingi için Ankara Garı önünde toplanan kalabalığın hedef alındığı bu eylem, ülke gündeminde ve adli süreçlerde uzun süre yer tuttu.

Saldırının kısa özeti

10 Ekim 2015 günü, mitinge katılmak üzere farklı illerden Ankara'ya gelen vatandaşların toplandığı Ankara Garı önünde, terör örgütü DEAŞ mensubu iki canlı bombanın gerçekleştirdiği saldırıda toplam 101 sivil yaşamını yitirdi, 379 kişi yaralandı. Canlı bombalar birbirini izleyen şekilde patladı; hayatını kaybedenler arasında 2'si çocuk bulunuyordu.

Saldırı öncesi ve gelişimi

2015 yılında Suriye iç savaşı nedeniyle yaşanan güvenlik hassasiyetleri ve sınır hattına yapılan sevkiyatlar, sivil toplum kuruluşları ve bazı siyasi partilerin bir araya gelmesiyle Barış Bloku oluşumunu doğurdu. Bu blok, Emek, Barış, Demokrasi Mitingini 10 Ekim 2015'te Ankara Sıhhiye'de gerçekleştireceklerini ilan etti ve katılımcılardan miting alanına gelmeden önce Ankara Garı önünde toplanmaları istendi.

Saldırıyı gerçekleştiren canlı bombalardan birinin adı Yunus Emre Alagöz olarak belirlendi; ikinci saldırganın kimliği Suriye uyruklu olarak kaydedildi. Teröristlerin Ankara'ya geliş ve hareketleri, güvenlik kameralarına yansıdı; saat 10.04'te ilk patlama, üç saniye sonra ikinci patlama gerçekleşti.

Ulusal ve uluslararası tepkiler, hukuki adımlar

Saldırı sonrası üç gün ulusal yas ilan edildi, mitingi organize eden sendika ve meslek odaları grev kararı aldı. Olay, yurt içinden ve yurt dışından sert şekilde kınandı; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da saldırıyı lanetleyerek birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.

İddianame ve yargılama süreci

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame 13 Temmuz 2016'da kabul edildi. İddianamede sanık olarak yer alan isimler şunlardı: İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe, Yakub Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz, Hüseyin Tunç, Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Mehmet Kadir Cebael, Metin Akaltın, Savaş Yıldız, Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Hasan Hüseyin Uğur, Bayram Yıldız, Kenan Kutval, Ahmet Güneş, Abdulhamit Boz, Cebrail Kaya, Ömer Deniz Dündar, Muhammet Zana Alkan, Walentina Slobodjanjuk, Mustafa Delibaşlar, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez, Nusret Yılmaz, Kasım Dere, Yakup Selağzı, Erman Ekici, Yakup Karaoğlu, Yakup Yıldırım, Esin Altıntuğ ve Hatice Akaltın.

Dava ilk olarak 7 Kasım 2016'da görülmeye başlandı; süreç 3 Ağustos 2018'de karara bağlandı. Mahkeme sürecinde 55 celse görüldü, 545 müşteki ve 26 tanık beyanı alındı.

Mahkeme kararları ve cezalar

Mahkeme heyeti, bazı sanıkları devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak ve 100 kişiyi nitelikli kasten öldürme gibi suçlardan toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Bazı sanıklar ise çeşitli oranlarda terör örgütü üyeliği suçlarından hapis cezası aldı. Sanıklar arasında Erman Ekiciye yönelik farklı ağırlaştırılmış müebbet ve binlerce yıl hapis hükmü gibi kararlar verildiği belirtildi; Ekici hakkında bazı suçlamalar yönünden beraat kararı da yer aldı.

Kararın gerekçesinde, mitingin toplumun farklı kesimlerinden insanların bir araya geldiği bir ortam olduğu, saldırının toplumsal kaos yaratmayı amaçladığı vurgulandı.

İstinaf ve Yargıtay süreçleri

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi, istinaf başvurularını yerel mahkeme kararlarını hukuka uygun bularak sonuçlandırdı. Temyiz üzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesi bazı sanıklar yönünden dosyayı kısmen bozdu; bozma kararının ardından bazı sanıklar hakkında yeniden yargılama yapıldı ve ek hükümlere karar verildi.

10 yılın değerlendirmesi

10 yıl sonra saldırı, kayıp ve yaralanmaların büyüklüğü, toplum üzerindeki etkisi ve uzun adli süreç nedeniyle Türkiye siyasi ve toplumsal hafızasında önemli bir yer tutuyor. Olayın mağdurları, hukuk süreçleri ve toplumun tepkileri, saldırının hafızalardaki izini belirleyen başlıca unsurlar olarak öne çıkıyor.

Not: Haberde yer alan tarihler, isimler ve sayısal veriler, orijinal kaynakta verilen bilgiler doğrultusunda korunmuştur.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı