Amnesty International: Filonun engellenmesi insani ilkelere ve uluslararası hukuka saldırıdır
Londra merkezli Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), İsrail'in ablukasını kırmak amacıyla İspanya'dan Gazze'ye doğru yola çıkan Küresel Sumud Filosu'nu engellemeye yönelik her türlü girişiminin, insani ilkelere ve uluslararası hukuka yönelik bir saldırı olduğunu açıkladı.
Örgüt açıklamasını, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yayımladı. Açıklamada, filonun Filistin ile dayanışma gösterdiği ve İsrail'in ablukası altında hayatta kalma mücadelesi veren Gazze halkıyla dayanışmanın güçlü ve ilham verici bir eylemi olduğu vurgulandı.
"İsrail, filonun barışçıl görevini güvenli şekilde yerine getirmesine izin vermeli. Bunu engellemeye yönelik her türlü girişim, insani ilkelere ve uluslararası hukuka yönelik saldırıdır."
Açıklamada, yaklaşık 50 ülkeden aktivistin bu misyonu başlatma yoluna gitmesinin, uluslararası toplumun İsrail'e yönelik baskı konusundaki başarısızlığının bir göstergesi olduğu belirtildi. Metinde, Gazze'deki insani durumun ciddiyeti şöyle özetlendi: "Gazze'deki Filistinliler açlık çekmekte ve dünyadaki en kötü insani felaketlerden biriyle boğuşmaktadır. İsrail, Gazze'deki sivillerin hayatta kalmaları için vazgeçilmez olan gıda, ilaç ve diğer malzemelere yeterli erişimini sağlamakla yükümlüdür. Hayat kurtaran yardımları engellemenin hiçbir haklı gerekçesi olamaz."
Af Örgütü, açıklamada İsrail'e hukuksuz ablukasını kaldırması, insani yardım ve hayat kurtaran malzemelerin Gazze'ye serbestçe akışına izin vermesi ve Filistinlilere yönelik soykırımına son vermesi çağrısında bulundu. Ayrıca devletlere, cezasızlığa son vermek ve uluslararası insancıl hukuku korumak için anlamlı adımlar atma çağrısı yapıldı.
Küresel Sumud Filosu
Filistin ile dayanışma ve İsrail'in ablukasını kırmak için 44'ten fazla ülkenin desteğiyle oluşturulan uluslararası sivil yardım filosuna bağlı tekneler, İspanya'nın Barselona kentinden Gazze'ye doğru bugün yola çıktı.
Arapça "kararlılık" veya "sarsılmaz azim" anlamlarına gelen Sumud, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüştü. Sumud; Filistinlilerin topraklarında kalması, kimlik ve kültürlerini koruması, şiddet içermeyen sivil itaatsizlik ve alternatif kurumlar inşa etme arayışlarını ifade ediyor. Kavramı tasvir etmek için sıkça zeytin ağacı ve köylü hamile kadın gibi imgeler kullanılıyor.