Almanya, 23 Şubat'ta yapılacak erken seçimlere hazırlık sürecinde önemli bir televizyon münazarasına sahne oldu. Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan Olaf Scholz ile Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Başbakan adayı Friedrich Merz, kamu televizyonları ARD ve ZDF'nin düzenlediği 90 dakikalık canlı yayınla seçmenlere hitap etti.
Başbakan Scholz, rakibi Merz'i Almanya için Alternatif (AfD) partisi ile işbirliği yapmama ilkesini ihlal etmekle suçlayarak, onu 'güvenilmez biri' olarak değerlendirdi. Merz ise bu suçlamaları reddederek, mültecilere yönelik önerilerinin AfD ile işbirliği anlamına gelmediğini savundu.
Düzensiz göç politikaları hakkında konuşan Scholz, Merz'in önerilerinin Avrupa hukukuna aykırı olduğunu belirtti. Hükümetin performansını eleştiren Merz, Almanya'nın zor bir ekonomik dönemde olduğunu, işsizlik ve iflas rakamlarının alarm verici düzeyde arttığını vurguladı.
Scholz, bu sorunların Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ekonomik sonuçları olduğunu öne sürerken, Merz bunun aksine, diğer ülkelerdeki ekonomik dalgalanmaların daha yönetilebilir olduğunu ifade etti.
Merz, nükleer santrallerin kapatılmasının nedenini sorgularken, Scholz bu konunun tartışılmasını 'saçmalık' olarak nitelendirdi ve nükleer enerjinin devreden çıkarılmasının ekonomik kalkınmayla bağlantılı olmadığını şöyle açıkladı: 'Sayın Merz de bu gerçeği biliyor.'
Münazarada göç, aşırı sağ, ekonomik zorluklar, vergi politikaları ve Ukrayna savaşı gibi bir dizi önemli konu tartışıldı. Seçimlerden önce gerçekleşecek en geniş katılımlı tartışma ise 16 Şubat'ta yapılacak. Bu tartışmaya, Scholz ve Merz'in yanı sıra AfD'li Alice Weidel ve Yeşiller'den Ekonomi Bakanı Robert Habeck de katılacak.
Son anketler, Başbakan Scholz'un partisinin oy oranını yüzde 15, Yeşiller'in ise yüzde 14 olarak gösteriyor. Hristiyan Birlik Partileri, Merz'in liderliğinde yüzde 31 ile birinci sırada yer alırken, AfD yüzde 21 ile ikinci sırada bulunuyor. Hür Demokrat Parti ve sol popülist gruplar ise seçim barajının altında kalıyor.
