Almanya’nın Ekonomik Zorlukları Üzerine Bir Değerlendirme
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Avrupa Birliği (AB) düzenlemelerinin ülkenin ekonomik büyümesi üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayarak, bu durumun Alman ekonomisinin en önemli sorunlarından biri olduğunu ifade etti. Berlin’de düzenlenen İşverenler Günü etkinliğinde konuşan Scholz, ekonomiyi canlandırmak amacıyla bürokrasinin azaltılması ve sanayi ile iş birliğinin arttırılması gerektiğine dikkat çekti.
Resesyon Riski ve AB Regülasyonları
Scholz, AB’nin aşırı düzenlemelerinin bürokraside "hayret verici" uygulamalara yol açtığını belirterek, "AB'de bürokrasiyi büyük ölçüde azaltmamız gerekiyor." dedi. Almanya, artan faiz oranları ve jeopolitik çatışmalar nedeniyle olumsuz etkilenirken, bu durum işverenlere yönelik bir sorumluluk üstlendi. Scholz, "Enflasyondan, artan faiz oranlarından ve tedarik zincirlerindeki gerginliklerden diğerlerinden daha fazla etkileniyoruz." şeklinde konuştu.
Tedarik Zinciri Yasası ve Ekonomi Yönetimi
Almanya’nın yeni Tedarik Zinciri Yasası ile şirketlerin çevre koruma ve insan hakları standartlarına uyum sağlamalarını zorunlu kılmasının, ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkisi olduğunu belirtti. Hükümet olarak ekonominin büyümesini sağlamak için çalıştıklarını ifade eden Scholz, daha fazla vasıflı işçiye ihtiyaç olduğunu da ekledi.
Alman Ekonomisinde Küçülme Korkusu
Alman ekonomisi, artan faiz oranları ve zayıf yatırımlar nedeniyle yılın ikinci çeyreğinde %0,1 küçüldü. Almanya Merkez Bankası, ülke ekonomisinde 3. çeyrek için daha zayıf bir büyüme tahmininde bulunurken, Ifo Ekonomi Araştırma Enstitüsü de GSYH’de daha fazla düşüş olasılığını değerlendiriyor. Eğer bu küçülme devam ederse, Almanya teknik resesyona girmiş olacak. Ifo, 5 Eylül’de 2024 yılı için büyüme tahminini %0,4’ten sıfıra indirmişti.
Almanya, 2020 yılında yaşanan resesyon ile birlikte G7 ülkeleri arasında ekonomik küçülme yaşayan tek ülke olmuştu. Eğer bu yıl da bir daralma yaşanırsa, 2023’te G7 ekonomileri arasında küçülen tek ülke olma özelliğini sürdürecek.
