Afzal Khan'ın KKTC ziyareti sonrası İngiltere'de tepki ve lobicilik tartışması
İngiltere'de siyasetçiler ve Türkiye kökenli toplum kuruluşları, İngiltere'nin Türkiye Ticaret Elçisi ve İşçi Partisi Milletvekili Afzal Khan'ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyareti sonrası istifaya zorlanmasına ilişkin tepkilerini açıkladı. Tepkilerde, adeta ifade özgürlüğü, parlamentonun bağımsızlığı ve iki toplumlu diyaloğun korunması gerektiği vurgulandı.
İngiltere Türk Federasyonu (BTA) ve hükümete çağrı
İngiltere Türk Federasyonu (BTA), Dışişleri Bakanı David Lammy'e hitaben yazdığı mektupta, Afzal Khan'ın görevinden zorla ayrılmasının kendilerinde derin endişe yarattığını bildirdi. Mektupta, bu gelişmenin haksız ve ayrımcı olduğu belirtilerek şu ifadeye yer verildi: "Bu üzücü karar, ifade özgürlüğünü zedelemekte, parlamentonun bağımsızlığını zayıflatmakta ve İngiltere'de yaşayan 300 bin Kıbrıslı Türk'e görüşlerinin önemi olmadığına dair yanlış mesaj vermektedir."
BTA mektubunda ayrıca İngiltere'deki Kıbrıs Rum lobisinin faaliyetlerine dikkat çekildi ve lobinin, 23 Temmuz 2025'te imzalanan Türkiye-İngiltere Mutabakat Anlaşması'nı engellemeye çalıştığı iddia edildi. Söz konusu anlaşmanın Eurofighter Typhoon satışını da içerdiği ve iki NATO müttefiki arasındaki savunma bağları açısından önem taşıdığı vurgulandı.
DUP Milletvekili Sammy Wilson'ın değerlendirmesi
DUP Milletvekili Sammy Wilson, Afzal Khan'ın istifasını "son derece haksız ve adaletsiz" olarak nitelendirerek, hiçbir milletvekilinin Kıbrıslı Türklerle temas kurduğu için cezalandırılmaması gerektiğini söyledi. Wilson, eleştiride bulunanların kendilerinin de geçmişte KKTC dahil değişik bölgelere ziyaretlerde bulunduğunu belirterek, diyaloğun susturulmasının parlamentonun bağımsızlığı için tehlikeli bir emsal oluşturduğunu vurguladı.
Lord Northbrook ve APPG'nin tepkisi
Lordlar Kamarası üyesi ve KKTC'ye ilişkin Karma Parlamento Grubu (APPG) Başkan Yardımcısı Lord Northbrook, Afzal Khan'ın dış baskılar sonucu görevinden ayrılmasından derin endişe duyduklarını açıkladı. Lord Northbrook, Khan'ın ziyaretinin kişisel kapasitede diyaloğu teşvik amacıyla yapıldığını belirterek, parlamenterlerin misilleme korkusu olmadan topluluklarla etkileşim kurma hakkının korunması gerektiğini söyledi ve APPG'nin KKTC ile ilgili çalışmalarını sürdüreceğini ifade etti.
Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet Kampanyası ve CTCA'nın açıklamaları
İngiltere merkezli Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet Kampanyası, Dışişleri Bakanı Lammy'e yazdığı mektupta, Kıbrıs Rum Yönetimi destekli Rum lobisinin baskısının açık olduğunu ve bu baskıların hem parlamentonun bağımsızlığını hem de İngiltere'nin adadaki dengeli politika izleme yeteneğini zedelediğini belirtti. Mektupta, Ticaret Elçisi rolünün köprü kurmaya yönelik olduğu ve dış lobiciliğin bu rolü zayıflatmaması gerektiği ifade edildi.
İngiltere merkezli Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi (CTCA) ise Stephen Doughty ile Douglas Garven Alexander'a hitaben yazdığı mektupta, Rum lobisi ve bazı milletvekillerinin tepkilerini kınadı. CTCA mektuplarında, Khan'ın Türk tarafıyla temasının iki egemen toplumun varlığına saygı açısından olumlu olduğu, Rum tarafının bu tür girişimleri sürekli engellemesinin çözüm çabalarını baltaladığı ve İngiltere'nin garantör ülke sıfatıyla tarafsız davranması gerektiği ifade edildi. CTCA ayrıca Muhafazakar Parti milletvekilleri Wendy Morton, Priti Patel ve Alicia Kearns'a da mektuplar gönderdi.
Olayın arka planı ve resmi tepkiler
KKTC'yi geçen hafta ziyaret eden Afzal Khan, ana muhalefetteki Muhafazakar Parti milletvekillerinin eleştirilerinin ardından istifaya zorlanmıştı. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Khan'ın bir cumhurbaşkanıyla görüşme iradesi gösterdiği için baskı ve tehditle görevinden ayrılmaya zorlanmasının demokrasiye vurulmuş bir leke olduğunu belirtti.
Haberde yer alan tepkilerde ortak vurgu, parlamenterlerin topluluklarla doğrudan temas kurma haklarının korunması, dış lobicilik faaliyetlerinin İngiltere'nin ulusal çıkarlarını zayıflatmaması ve iki toplumlu diyalogun desteklenmesi gerektiği yönünde oldu. Ayrıca, Eurofighter/ Typhoon programına ilişkin lobi faaliyetlerinin savunma ve ticaret işbirlikleri üzerine etkileri konusunda da endişe dile getirildi.
Not: Metindeki özel isimler, tarihler ve veriler orijinal kaynaktaki biçimiyle korunmuştur.