DOLAR
42,69 0%
EURO
50,15 0%
ALTIN
5.897,7 0,01%
BITCOIN
3.847.315,27 0,17%

AB Kurumları, İsrail’in Eylemsizliğine Karşı Avrupa Adalet Divanına Şikayet Edildi

Uluslararası Hukuka Saygı için Hukukçular Derneği, AB’nin İsrail ile ilişkilerinin askıya alınmaması nedeniyle Avrupa Adalet Divanına başvurdu.

Yayın Tarihi: 17.07.2025 11:10
Güncelleme Tarihi: 17.07.2025 11:10

AB Kurumları, İsrail’in Eylemsizliğine Karşı Avrupa Adalet Divanına Şikayet Edildi

AB Kurumlarından Gelen İtirazlar

Uluslararası Hukuka Saygı için Hukukçular Derneği (JURDI), Avrupa Birliği'nin (AB) Gazze'deki uluslararası hukuku ihlal eden İsrail ile olan Ortaklık Anlaşması'nı askıya almaması konusunda artan eleştirilerin ardından, AB kurumlarını Avrupa Adalet Divanına şikayet etti. Eleştiriler, AB’nin bu ihlallere karşı eylemsiz kalması ve uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine yoğunlaşıyor.

İsrail ve Gazze'deki İhlaller

İsrail'in Gazze'de devam eden işgali ve bu süreçte Filistinlilere yönelik hak ihlalleri, uluslararası toplumda ciddi endişelere yol açtı. İnsan hakları savunucuları, AB'nin bu ihlallere karşı somut adımlar atması gerektiğini savunuyor. 15 Temmuz'da Brüksel'de gerçekleştirilen AB Dışişleri Bakanları toplantısında, bazı ülkeler (İspanya, İrlanda, Slovenya) Ortaklık Anlaşması'nın askıya alınması yönünde çağrılar yaparken, Almanya ve Avusturya gibi ülkeler bu öneriye karşı çıktı.

Şikayetin Sebepleri

JURDI Genel Sekreteri Benjamin Fiorini, AB'nin uluslararası hukuka bağlı yükümlülüklerini ihlal ettiğini vurguladı. Fiorini, AB'nin Gazze'de soykırım işlenme riskine dair farkındalığı olduğunu ve bu riski engellemek için gerekli adımları atmadığını belirtti. Fiorini, “AB, uluslararası insani hukuka saygı gösterilmesini sağlama yükümlülüğü taşımaktadır, ancak bu yükümlülüğü yerine getirmiyor,” açıklamasında bulundu.

Dava Sürecinin Önemi

JURDI, AB Komisyonu ve AB Konseyi'ne karşı, 90 sayfalık kapsamlı bir dava dosyası sunmuştur. Fiorini, davanın sonucunun, AB'nin İsrail ile olan tüm işbirliklerini gözden geçirmesi için bir fırsat olacağına inanıyor. Bu bağlamda Fiorini, AB'nin çifte standart uyguladığını ve uluslararası insani hukukun ihlali karşısında etkili bir şekilde hareket etmesi gerektiğini ifade etti.

Baskının Artması

AB’nin uzun süreli eylemsizliği, uluslararası kamuoyunda Birliği insan hakları savunucusu kimliği ile bağlantılı olarak zayıflattı. AB, 20 Mayıs’ta Hollanda'nın önerisiyle, Ortaklık Anlaşması'nı gözden geçirmişti, ancak 15 Temmuz'daki toplantıda bu konuda somut bir adım atılamadı. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, AB'nin tutumunu eleştirerek, bunun hem kendi kurallarına hem de Filistinlilerin haklarına karşı bir ihanet olduğunu belirtti.

Sonuç ve Beklentiler

JURDI tarafından başlatılan hukuki süreç, AB’nin mevcut durumu değerlendirmesi ve gerekli yaptırımları uygulaması için bir dönüm noktası olabilir. AB’nin Gazze'deki insan hakları ihlallerine karşı tavır alması gerektiği, birçok uzmanın ve insan hakları kuruluşunun birleştiği bir noktadır. Fiorini, “AB, savunduğu değerlere uygun hareket etmelidir,” diyerek toplantılarda alınan kararların yetersizliğine dikkat çekti.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı