AB-Türkiye ilişkilerinde 2025 değerlendirmesi
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Maslahatgüzarı Jurgis Vilcinskas, Ankara’da bir otelde düzenlenen basın toplantısında 2025 yılını AB-Türkiye ilişkilerinde ilerlemenin hızlandığı bir yıl olarak tanımladı. Vilcinskas, ticaret, göç, güvenlik, bilim ve inovasyon alanlarındaki üst düzey temasların somut çıktılar ürettiğini vurguladı.
Diyalogdan somut sonuçlara
Vilcinskas, 2025 boyunca yürütülen pozitif gündem ve yoğun angajmanın önemine dikkat çekti. Altı yıllık aranın ardından yeniden başlatılan üst düzey ekonomik diyalog ile dört yıl aradan sonra yeniden başlayan terörle mücadele diyaloğu gibi mekanizmaların sadece görüşme olmadığını, ticaret engellerinin azaltılması, Ar-Ge işbirliğinin ilerletilmesi ve güvenlik değerlendirmelerinin paylaşılması gibi somut çıktıların alındığını söyledi.
Schengen başvuruları ve vize uygulamaları
Vilcinskas, 2025 sonunda AB üye ülkelerinin Türkiye’deki konsoloslukları tarafından işlenen Schengen vizesi başvurularının 1 milyonun üzerinde olmasının beklendiğini belirtti; bu rakamın Çin’den sonra dünyanın en yüksek ikinci başvuru sayısı olacağına işaret etti. Yaz ayında yürürlüğe giren aşamalı vize (visa cascade) düzenlemesinin güvenilir seyahat geçmişine sahip Türk vatandaşlarına çok yıllı ve çok girişli vize olanağı sağladığını, uygulamanın tır şoförleri dışında tüm başvuru sahiplerini kapsadığını aktardı. Konsoloslukların çok girişli vize düzenlemelerinde önceki yıllara kıyasla artış kaydettiği ifade edildi. Ayrıca birçok AB ülkesinin iş dünyası, akademi ve öğrencilere yönelik özel kolaylaştırıcı uygulamalar başlattığı belirtildi. Vilcinskas, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye ile vize serbestisi teknik diyaloğunu yeniden başlatma teklifini hatırlatarak, kalan 6 kriterin tamamlanmasının önemine vurgu yaptı.
Ticaret hacmi ve Gümrük Birliği
AB-Türkiye ticaret hacmindeki büyümeye değinen Vilcinskas, 2025 sonunda dengeli ticaret hacminin yaklaşık 230 milyar Euro seviyesine ulaşmasının beklendiğini söyledi. Gümrük Birliği’nin 30. yılına işaret eden Vilcinskas, otomotiv, temiz teknoloji ve tekstil gibi sektörlerde AB ve Türk şirketleri arasında derinleşmiş değer zinciri entegrasyonu bulunduğunu kaydetti.
Mülteci desteği: Ek kaynak ve programlar
Vilcinskas, Türkiye’nin Suriyeli mültecileri barındırmadaki sorumluluğunu takdir ettiklerini belirterek AB’nin desteğinin süreceğini aktardı. Önümüzdeki üç yılda mültecilerin güvenli ve onurlu dönüş süreçlerini desteklemeye yönelik özel programlar tasarlandığını; sınır lojistiğinin ücretsiz sağlanması ve Suriye’de yeni bir hayat kurabilmeleri için finansman desteğinin planlandığını söyledi. AB, geçen yıl sağladığı 1 milyar Euro desteğe ek olarak bu dönem için 1,5 milyar Euro daha ayırdı ve desteğin özellikle sosyal sektörler, sınır yönetimi ve göç alanlarında yoğunlaşacağını bildirdi.
Savunma işbirliği ve SAFE programı
Maslahatgüzar, Türkiye’nin savunma sanayii ve askeri ihracatının küresel ölçekte ivme kazandığını; ülkenin savunma ürünleri ihracatının 7 milyar doları aşkın bir tutara ulaştığını söyledi. AB’nin kendi savunma hazırlıklarına önemli yatırımlar yaptığını belirten Vilcinskas, Security Action for Europe (SAFE) Programı’nın üye devletler için toplam 150 milyar Euro kredi desteği sağlayacağını ve programın ileri silah sistemlerinin alımında üye devletlere destek olacağını aktardı. Vilcinskas, SAFE’in diğer ortakları, özellikle genişleme ve aday ülkelerini de kapsayabileceğini; aday ülke olarak Türkiye’nin programın bazı unsurlarına katılabileceğini, ortak satın alma programlarına katılım ve tedarikçi rolü gibi imkanların belirli şartlar altında mümkün olduğunu söyledi. Ancak program kapsamındaki kredilere doğrudan erişimin olmadığı, bazı bölümlere erişim imkânı bulunduğu vurgulandı.
Vilcinskas genel olarak, 2025’teki pozitif gündem ve karşılıklı diyaloğun AB-Türkiye ilişkilerinde somut ilerlemelere yol açtığını, bunun hem siyasi hem ekonomik alanlarda yeni işbirliği fırsatları yarattığını ifade etti.
AB’den Türkiye’ye: "Pozitif Gündem ve Diyalog Karşılık Buluyor" mesajı