Tekirdağ'ın Ferhadanlı Mahallesi'nde yaşayan 66 yaşındaki Zeynep Günay Tekin, 47 yıldır arıcılık yaparak bu alanda önemli bir yere sahip. Henüz 19 yaşında kayınpederinin yanında arıcılıkla tanışan Tekin, zamanla bu işe duyduğu sevgiyle kovan sayısını artırarak bu mesleği hayatına entegre etti.
Tekin, arıların bakımı, polen toplama ve oğul takibi yaparak neredeyse tüm gününü arıların arasında geçirmekte. “Akşam ezanına kadar arılarla uğraşıyorum” diyen Tekin, arıcılığını bir tutku olarak tanımlıyor.
Üç çocuk annesi olan ve eşini kaybetmiş bir kadın olarak, kayınbabası sayesinde öğrendiği arıcılığa bir süre ara vermek zorunda kaldı. Ancak torun büyüttükten sonra arılarına geri dönme kararı aldı. “Sabah erkenden mesai başlıyor” diyen Tekin, bu işin onun hayatındaki yerini şöyle özetliyor: “Arıların içinde çok mutlu oluyorum. O kadar mutluyum ki arıcılık benim bir parçam oldu.”
Arılardan korkmadığını belirten Tekin, çoğu zaman maskesiz çalışma tercih ettiğini dile getiriyor. Ayrıca, arı sokmalarına rağmen üzülmesinin tek nedeninin arının ölmesi olduğunu ifade etti. “Boş durmayı sevmem, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum” diyen Tekin, arıcılık için “Severek yapılan bir iş bu” ifadesini kullanıyor. Her bir kovanı tanıdığını, hangi kovanın ana arı taşıdığını bildiğini belirtirken, “Allah ömür verdikçe çocuklarıma destek olmaya devam edeceğim. Arıcılık anlatılmaz bir duygu. Arıların içine girdiğinde kendini kaybediyorsun, yemek yemeyi bile unutuyorum.” şeklinde konuştu.
Tekirdağ'ın Ferhadanlı Mahallesi'nde yaşayan 66 yaşındaki Zeynep Günay Tekin, 47 yıldır arıcılık yapıyor.
Tekirdağ'ın Ferhadanlı Mahallesi'nde yaşayan 66 yaşındaki Zeynep Günay Tekin, 47 yıldır arıcılık yapıyor.