DOLAR
42,69 0%
EURO
50,15 0%
ALTIN
5.897,7 0,01%
BITCOIN
3.845.063,58 0,23%

25 Eylül'den sonra ABD ile dengeli ekonomik yakınlaşma: Enerji, ticaret ve savunma ekseninde değerlendirme

Erdoğan’ın 25 Eylül Beyaz Saray ziyaretiyle başlayan 'dengeli yakınlaşma' süreci, enerji, ticaret ve savunma alanlarında somut işbirlikleri ve stratejik özerklik hedefleri getiriyor.

Yayın Tarihi: 30.09.2025 11:52
Güncelleme Tarihi: 30.09.2025 11:52

25 Eylül'den sonra ABD ile dengeli ekonomik yakınlaşma: Enerji, ticaret ve savunma ekseninde değerlendirme

25 Eylül ziyaretiyle başlayan dengeli yakınlaşma: Kısa değerlendirme

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 25 Eylül’deki Beyaz Saray ziyareti, ikili ilişkilerde yeni bir dengeli yakınlaşma döneminin başlangıcı olarak değerlendirildi. Ziyaret, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki görüşler ve Başkan Donald Trump ile yapılan ikili temaslar bağlamında diplomatik ve ekonomik boyutta önemli mesajlar içerdi.

Ziyaretin önemi ve arka plan

Kasım 2019'dan sonra altı yıl aradan sonra gerçekleştirilen bu görüşme, Donald Trump döneminde ve Joe Biden döneminde yaşanan gerilimlerin ardından ilişkilerin olumlu bir patikaya girmesinin işaretlerini taşıyor. Ankara, ulusal ve bölgesel güvenlik kaygılarını gözeterek hem Atlantik ekseniyle hem de Rusya-Çin merkezli aktörlerle ilişkileri sürdürme hedefini muhafaza ederken, ABD ile ilişkilerde karşılıklı çıkar ve güvenlik hassasiyetlerine saygı temelinde bir yakınlaşma arayışını güçlü biçimde ortaya koydu.

Enerji ve ticarette stratejik adımlar

Görüşmelerde ön plana çıkan başlıklar arasında nükleer enerji ve LNG tedarik anlaşmaları ile dış ticaretin artırılmasına yönelik adımlar yer aldı. Bu çerçevede imzalanan Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı, uzun vadeli işbirliğinin altyapısını oluşturmayı hedefliyor. Mersin Akkuyu projesinde Rosatom ile yürütülen süreç göz önüne alındığında; yeni nükleer yatırımlar için finansman, teknoloji transferi ve teknik eğitim süreçlerinin ikili ilişkilere ivme kazandırma potansiyeli taşıdığı belirtiliyor.

Enerji alanında ayrıca BOTAŞ ile Mercuria arasında imzalanan LNG tedarik anlaşması öne çıktı. Anlaşma, 20 yıl boyunca toplam yaklaşık 70 milyar metreküp ABD kaynaklı doğal gaz eşdeğeri LNG tedarikini kapsıyor ve BOTAŞ'ın küresel LNG piyasasında konumunu güçlendirmeye yönelik işbirliği fırsatı sunuyor. Buna ek olarak BOTAŞ ile ABD’li Woodside arasında 2030'dan itibaren 9 yıl süreyle yaklaşık 5,8 milyar metreküp LNG tedariki öngören ön anlaşma da imzalandı.

Bu anlaşmaların amaçları arasında arz güvenliğini sağlamak, Rusya'ya olan tek taraflı bağımlılığı azaltmak ve ulusal enerji sepetini çeşitlendirerek stratejik özerklik sağlamak yer alıyor. Ayrıca LNG depolama altyapısına yapılan yatırımlar, Türkiye’nin enerji hub'ı olma hedefi açısından önem taşıyor.

Savunma ve havacılık ilişkilerinde ilerleme potansiyeli

Havacılık ve savunma alanında somut adımlar da gündeme geldi. Türk Hava Yolları’nın Boeing ile yürüttüğü tedarik programında 50’si kesin, 25’i opsiyonlu olmak üzere 75 B787 ve 100’ü kesin, 50’si opsiyonlu olmak üzere 150 B737 MAX alımına ilişkin açıklamalar yapıldı. Bu alımların motor üreticisi CFM International ile süren müzakerelerin olumlu sonuçlanmasına bağlı olduğu ifade edildi.

Ayrıca ziyaretin getirdiği olumlu havanın, Türkiye’nin talep ettiği F-16 modernizasyonu ve tedariki, CAATSA yaptırımlarının kaldırılması ve F-35 programına dönüş gibi Kongre onayı gerektiren konularda ilerleme sağlanmasını kolaylaştırabileceği değerlendiriliyor. Bu tür gelişmelerin, karşılıklı ticaret hedefi olan 100 milyar dolar hedefine ulaşılmasında da dinamizm yaratması bekleniyor.

Sonuç: Dengeli yakınlaşma sürdürülebilir mi?

Prof. Dr. Sadık Ünay’ın analizine göre, Ankara’nın çok yönlü dış politika yaklaşımı sürdürüldüğü sürece ABD ile başlatılan dengeli yakınlaşma stratejik bir fırsat sunuyor. Enerji, ticaret ve savunma alanlarında atılacak somut adımlar, ilişkilerin kurumsallaşmasını sağlayabilir; ancak bu sürecin kalıcı olması için taraflar arasında karşılıklı çıkar, güvenlik hassasiyetleri ve yasama süreçleri gibi alanlarda uyumun sürdürülmesi gerekiyor.

Not: Bu analiz Prof. Dr. Sadık Ünay tarafından kaleme alınmıştır. Makaledeki görüşler yazarına aittir ve Anadolu Ajansı'nın editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı