Falih Rıfkı Atay, Türk edebiyatı ve gazeteciliğine kattığı değerlerle anılmaya devam ediyor. 54 yıl önce, 20 Mart 1971 tarihinde yaşamını yitiren Atay, kendine özgü üslubu ve etkin kalemiyle Türk gazetecilik tarihine yön veren isimlerden biridir.
1894 yılında İstanbul'un Fatih ilçesinde dünyaya gelen Atay, asıl adı Mustafa Rıfkı olarak bilinmektedir. Soyadı Kanunu sonrası 'Atay' soyadını alırken, bu seçimi şöyle açıklamıştır: "Ben bir sabah Tarama dergisini açmış, ilk sayfalarda en sevimli kelimeyi soyadı almaya karar vermiştim. 'Atay', o sabahki seçmenin eseridir."
Eğitimine Sıbyan Mektebi, Rehber-i Tahsil Rüştiyesi ve Mercan İdadisi'nde devam eden Atay, 1909 yılında ilk şiirlerini yazmaya başladı. "Servet-i Fünun" dergisinde 1910 yılında yayımlanan "Kenar-ı Kabrinde" ve "İhtizar-ı Müebbed" adlı şiirleri, edebi kariyerinin başlangıcını simgeliyor. 1911'deki ilk düzyazı denemesi ise "Tecelli" dergisinde yer aldı.
İstanbul Darülfünun Edebiyat Fakültesi'nde eğitimini tamamladıktan sonra gazetecilik kariyerine yönelen Atay, "Akşam", "Şehbal", "Şair", "Nedim" ve "Yeni Mecmua" gibi gazetelerde yazılar yazdı. "Günün Fıkrası" adlı köşesi ile büyük ilgi toplayarak şöhret kazandı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Suriye ve Filistin'de Cemal Paşa'nın özel katipliğini üstlendi.
Falih Rıfkı Atay, 1923-1950 yılları arasında Bolu ve Ankara milletvekilliği yaparak Türk siyasetinde de önemli bir yer edinmiştir. Bu dönemde, "Hakimiyet-i Milliye", "Milliyet", "Ulus" ve "Dünya" gibi gazetelerde başyazılar kaleme almıştır. Ayrıca, Anadolu Ajansının kurucularından birisi olarak, Türk basınında önemli bir yer edinmiştir.
Ömrü boyunca pek çok eser kaleme alan Atay, "Bizim Akdeniz", "Zeytindağı", "Taymis Kıyıları" gibi önemli eserleriyle edebiyat dünyasındaki yerini sağlamlaştırmıştır. Yaşadığı dönemde Türkiye'nin siyasi, sosyal ve kültürel dönüşümlerine tanıklık eden Atay, bu deneyimlerini kaleme alarak Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir.
Falih Rıfkı Atay, 20 Mart 1971'de İstanbul'da hayata veda etti. Yazdığı eserler ve katkılarıyla Türk edebiyatında daima hatırlanacak bir isim olmuştur.
