Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Orta Afrika Cumhuriyeti'nde (OAC) Müslüman sivilleri hedef alan Anti-Balaka grubunun iki elebaşısı Alfred Yekatom ve Patrice Edouard Ngaissona için hapis cezası kararı aldı. Yekatom, 12 yıl, Ngaissona ise 15 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
UCM'den yapılan açıklamada, söz konusu isimlerin suçlarının son derece ciddi olduğu belirtilerek, bu eylemlerin sivil halk üzerinde korkunç ve geri dönülmez sonuçlar doğurduğu ifade edildi. Mahkumiyet kararları, cinayet, sivil halka saldırı, işkence ve diğer insanlık dışı eylemler gibi çeşitli suçlamaları içermektedir.
Yekatom ve Ngaissona'nın davaları 2021 yılında başlamış olup, ikili haklarındaki suçlamaları reddetmiştir. İddialara göre, 2013 ve 2014 yılları arasında Hristiyan ağırlıklı Anti-Balaka'nın kurulmasında aktif rol oynamış ve Müslümanlara yönelik saldırılarda bulunmuşlardır.
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Çatışmaların Ardından Gelişmeler
Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, 2013 yılında hükümete karşı savaşan isyancıların çoğunluğunu oluşturan Müslüman Seleka grubunun başkent Bangui'ye girmesiyle siyasi bir kriz patlak verdi. Seleka, 2015 tarihinde Hristiyan ve Müslümanların bir arada yaşaması mümkün olmadığını iddia ederek, ülkenin kuzeyinde 'Dar El-Kuti' adında özerk bir bölge ilan etmiştir.
Hristiyan Anti-Balaka ve Müslüman Seleka grupları arasında yaşanan çatışmalar, iç savaş boyutuna ulaşmış ve bu süreçte binlerce kişi hayatını kaybetmiştir. Devrik lider Francois Bozize, Seleka tarafından 2013 yılında yönetimden uzaklaştırılmış ve Uganda'ya sürgün edilmiştir. Bozize, Aralık 2020'deki cumhurbaşkanı seçimleri için adaylık başvurusu yapmış, ancak OAC Anayasa Mahkemesi tarafından 'insanlığa karşı suç ve soykırıma teşebbüs' nedenleriyle bu başvuru reddedilmiştir. Akabinde, hükümet ile silahlı gruplar arasında şiddetli çatışmalar baş göstermiştir.
Silahlı Gruplar Arasındaki Mücadele
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yer altı kaynaklarının zengin olduğu bölgeleri kontrol etme mücadelesi, Seleka, Anti-Balaka, Barış İçin Birlik, OAC Vatansever Hareketi ve Tanrının Direniş Ordusu gibi silahlı gruplar arasında yaşanmaktadır. Özellikle, Hristiyan silahlı grupların Müslüman sivillere saldırıları dikkat çekmektedir.
Baskı ve şiddet dolayısıyla Müslüman nüfusun bir kısmı, komşu ülkeler olan Çad ve Kamerun'a sığınmak zorunda kalmıştır. Ülkede kalan Müslümanların ise Hristiyan grupların saldırılarından korunmak amacıyla adlarını Hristiyan isimleriyle değiştirerek hayatta kalmaya çalıştığı bildirilmektedir.
