SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, Türkiye'nin SKDM için Önümüzdeki 10 Yılı Kritik Olarak Görüyor
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, Türkiye’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile uluslararası rekabet gücünü koruyabilmesi için gelecek on yılın büyük bir önem taşıdığını belirtiyor. Merkezin Direktörü Alkım Bağ Güllü, Türkiye’nin 2035-2040 yıllarına odaklanması gerektiğini ifade etti.
SKDM'nin Etkileri Üzerine Detaylı Rapor Yayınlandı
SHURA, Avrupa Birliği (AB) tarafından uygulanacak olan ve 2026 yılında Türkiye’de yürürlüğe girecek SKDM’nin etkilerini incelediği “SKDM ve Türkiye: Sektörel Etkileşimler, Fayda ve Maliyetler” adlı raporu gündeme taşıdı. Raporda, demir-çelik, çimento, alüminyum ve gübre gibi sektörlerin SKDM sürecinden nasıl etkileneceği ayrıntılı bir şekilde ele alındı.
Olağan Durum ve Sanayi Dönüşümü Senaryoları
Raporda, mevcut durumun devam ettiği “Olağan Durum” ve sanayi dönüşümünün gerçekleştirildiği “Sanayi Dönüşümü” senaryoları analiz edildi. Olağan Durum Senaryosunda, ton başına 100 avro sınırda karbon fiyatlandırmasının Türkiye’nin ihracatındaki toplam maliyetin toplam faydayı aşacağı öngörüldü. Ancak Sanayi Dönüşümü Senaryosunda, AB’ye yönelik ihracatta yüksek fayda sağlanacağı belirtildi.
Kritik Yıl: 2035-2040
Rapor, 2050’ye kadar yapılan projeksiyonların ötesinde Türkiye’nin uluslararası rekabet gücü için dönüşüm stratejilerinin 2035-2040 dönemine odaklanılması gerektiğini vurguladı. Güllü, “Türkiye, SKDM açısından 2035 hedeflerine odaklanarak dönüşüm senaryolarını desteklemelidir.” dedi.
Katma Değeri Yüksek Üretim Önerisi
Raporda, Türkiye’nin rekabet gücünü artırmak için katma değeri yüksek ve düşük karbon yoğunluğuna sahip sektörlere öncelik vermesi gerektiği tavsiye ediliyor. Ayrıca, karbon fiyatlandırması ve Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) gibi önlemlerle doğrudan maliyetlerin düşürülebileceği ifade edildi.
Enerji Dönüşümü ve İşbirliği vurgusu
Alkım Bağ Güllü, enerji dönüşümünün öneminin arttığını vurguladı ve Türkiye’nin SKDM uygulamaları konusunda erken uyum sağlaması gerektiğini söyledi. Güllü, karbon fiyatlandırmasının Türkiye için orta-uzun vadede kritik bir konu olduğunu belirtti. Bu bağlamda, iklim diplomasisi ve uluslararası işbirliğindeki önem, maliyetlerin adil paylaşımı açısından büyük bir fırsat sunmaktadır.
