Singapur hükümeti Meta'ya dolandırıcılıkla mücadele direktifi
Singapur hükümeti, ABD merkezli teknoloji şirketi Meta'yı, ülkede hükümet yetkililerinin isimleri kullanılarak yapılan dolandırıcılık amaçlı hesaplara karşı hızlı ve etkin önlem almaya çağırdı. Uyarıda, şirketin gereğini yerine getirmemesi durumunda 1 milyon dolara kadar para cezasına çarptırılabileceği ifade edildi.
Resmi açıklama ve veri
Strait Times'ın aktardığına göre Singapur İçişleri Bakanı Goh Mei Ping, Asya Küresel Dolandırıcılıkla Mücadele Zirvesi'nde yaptığı konuşmada Meta platformlarında yetkililer adına açılan dolandırıcı hesapların geçen yıla göre belirgin bir artış gösterdiğine dikkati çekti. Bakan Goh, 2025'in ilk yarısında dolandırıcılık mağdurlarının zararının 126,5 milyon doları aştığını belirtti ve Meta'ya bu konuda bir direktif verileceğini duyurdu.
Meta'dan gelen yanıt
Haberde yer alan Meta sözcüsünün ifadesine göre şirket, "Kamuya mal olmuş kişilerin adı kullanılarak yapılan reklamlar yoluyla insanları dolandırmak, politikalarımıza aykırıdır ve tespit ettiğimiz hesapları siliyoruz." Sözcü ayrıca sahte hesapları tanımlamak için özel sistemlerinin bulunduğunu ve bunları geliştirmek için yatırım yaptıklarını vurguladı.
Hukuki çerçeve ve uygulanma
Singapur hükümetinin bu hamlesi, Şubat 2024'te yürürlüğe giren Çevrim İçi Suçlar Kanunu kapsamında verilen ilk direktif olma niteliği taşıyor. Bu durum, düzenleyicilerin çevrim içi platformlara yönelik doğrudan talimat verme ve uyumsuzluk halinde mali yaptırım uygulama iradesini göstermesi açısından önem taşıyor.
Olası etkiler ve beklentiler
Yetkililerin açıkladığı veriler ve verilen direktif, platformların içerik denetimini hızlandırma, kimlik doğrulama süreçlerini güçlendirme ve dolandırıcılık odaklı hesapları daha etkin tespit etme yönünde adımlar atmasını teşvik edebilir. Ayrıca, bu tür düzenleyici hamleler, teknoloji şirketlerinin yerel mevzuata uyum süreçlerini ve şeffaflık raporlarını yeniden gözden geçirmelerine yol açabilir.
Özetle, Singapur yönetiminin Meta'ya yönelttiği direktif, hem mağdur zararlarının azaltılmasına yönelik somut bir müdahale çağrısı hem de Çevrim İçi Suçlar Kanunu çerçevesinde platformlara uygulanabilecek cezai yaptırımların ilk örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor.
