Papa 14. Leo: Trump'ın Gazze planının kabul edilmesini ve ateşkes sağlanmasını umuyorum
Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'nde ateşkese varılmasına yönelik sunduğu barış planına ilişkin değerlendirmede bulundu. Papa, Roma yakınlarındaki Castel Gandolfo'daki yazlık konutundan Vatikan'a dönmek üzere ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Papa'nın açıklamaları
Papa 14. Leo, Trump'ın planı için "Şimdiye kadar gerçekçi bir öneri gibi görünüyor" ifadesini kullandı. Konuşmasında, planın ateşkes yapılması ve rehinelerin serbest bırakılması hedeflerinin önemli olduğunu vurguladı ve "Hamas'ın belirlenen süre içinde kabul etmesini umuyorum" diye ekledi.
Gazetecilerin, Küresel Sumud Filosu'nun İsrail ablukası altındaki Gazze'ye yaklaşmasıyla ilgili hatırlatması üzerine Papa, durumun "çok zor" olduğunu belirtti ve bunun gerçek bir insani acil durum olarak görülmesinin önemine dikkat çekti. Papa, geniş bir kesimin "Umarız şiddet olmaz, insanlara saygı duyulur" çağrısında bulunduğunu kaydetti.
ABD Savunma Bakanlığı yorumu ve barış vurgusu
Papa, ABD Savunma Bakanı'nın savaşa hazırlıklı olunduğu yönündeki söyleminin hatırlatılması üzerine, Savunma Bakanlığı'nın adının "Savaş Bakanlığı"na çevrilmesinin endişe verici olduğunu belirtti. Bu tarz bir söylemin gerilimi artırdığına işaret eden Papa, sözcük oyunlarının yönetim tarzını yansıtabileceğini, ancak umudunun bunun yalnızca bir ifade biçimi olması olduğunu söyledi.
Genel olarak Papa 14. Leo, yönetimlerin gücü etkileşim aracı olarak göstermesine rağmen barış için sürekli çaba gerektiğini vurguladı ve umudunu savaşın çıkmaması yönünde ifade etti.
Değerlendirme
Papa'nın açıklamaları, hem ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması hedeflerine hem de insani durumun aciliyeti konusuna odaklanıyor. Söylenenler, diplomasinin ve insani kaygıların öne çıkarılması gerektiğini; ayrıca kriz dilinin tırmanmayı besleyebileceği uyarısını içeriyor. Papa'nın Hamas'ın sürede yanıt vermesi yönündeki umudu, planın uygulanabilirliğine dair uluslararası beklentiyi yansıtıyor.