ORSAM Raporu: Bölgesel Çatışmanın Dönüm Noktası
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) tarafından hazırlanan yeni raporda, İsrail ile İran arasındaki gerilimin bölgesel yansımaları kapsamlı bir şekilde ele alındı. Raporun başlığı "İsrail-İran Gerilimi: Ortadoğu'da Yeni Bir Kırılma Noktası mı?" ifadesini taşıyor. Rapor, bu savaşın sadece iki ülke için değil, bölgeyi yeniden tanımlamak isteyen tüm aktörler için önemli bir sınav ve kırılma anı olduğunu vurguluyor.
Gerilimin Katmanlı Boyutları
Raporda, İsrail iç siyasetindeki güvenlik söyleminin nasıl bir araç olarak kullanıldığı, İran'ın nükleer altyapısı ve üst düzey yöneticilerinin tepkileri, bölgesel aktörlerin ve Körfez ülkelerinin meseleye yaklaşımları detaylı biçimde analiz ediliyor.
Kuwait'ten Kuzey Afrika'ya Yansımalar
İsrail'in 13 Haziran'da başlattığı saldırılar sonrası yaşananların, bölgedeki varlığını uzun süredir çatışmalar ve istikrarsızlık ile meşrulaştırmaya çalışan "İsrail'in tek taraflı savaşı" olarak değerlendirildiği raporda, olayların hem Kuzey hem de Doğu Afrika üzerindeki etkilerine değiniliyor.
Bölgedeki Ekonomik Etkiler
Körfez ülkeleri açısından dikkat çekici bir başka analiz ise, askeri istikrarsızlığın bu ülkelerin ekonomi politikalarını nasıl olumsuz etkileyebileceğidir. Rapor, ABD'ye taahhüt edilen 3,2 trilyon dolarlık yatırımların, güvensiz ticaret yolları üzerinden sağlanamayacağını vurguluyor.
Küresel Güçlerin Stratejik Yaklaşımları
Bölgesel tansiyon arttıkça Rusya'nın "kontrollü sertlik" politikasının, petrol piyasaları ve Suriye hava sahasındaki güç dengeleri üzerinde de etkili olduğu belirtiliyor. Rapor, Rusya'nın çatışmadaki rolünün, Tahran ile stratejik işbirlikleri ve Tel Aviv ile yürütülen çatışmasızlık hattı üzerinden yönetildiğine dikkat çekiyor.
Son olarak, China'nın duruma tepkisi, geleneksel olarak Orta Doğu’daki jeopolitik gerginliklere ihtiyatlı yaklaşımını sürdürüyor ve bölgesel rekabetler arasında hassas bir denge kurmaya çalıştığını ortaya koyuyor.
