Madencilik Platformu, Maden Kanunu Teklifine Tepkisini Açıkladı
Madencilik Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunulan Maden Kanunu teklifinin, madencilik sektörünün ihtiyaçlarına cevap vermesinden memnuniyet duyduklarını ancak bazı maddelerde iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, teklifin madencilik sektörünün uzun süredir dile getirdiği yapısal ihtiyaçlara kısmi de olsa yanıt vermesinden memnun olduklarını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinin daha öngörülebilir hale getirilmesi, izin başvurularının belirli süreler içinde sonuçlandırılmasına yönelik yaklaşım ve stratejik-kritik maden tanımlarının yasal bir çerçeveye oturtulması, sektörümüz açısından olumlu gelişmelerdir.”
Ayrıca, ihale usullerinde sürecin kısaltılmasının, yatırım ortamının şeffaflaşması açısından önemli adımlar olduğuna dikkat çekti.
İyileştirilmesi Gereken Maddeler
Ancak, Yılmaz bazı maddelerde iyileştirmelerin yapılması gerektiğini belirterek, “Özellikle ruhsat bedelinin yüksek olması, devlet hakkı oranlarının diğer ülkelere göre yüksekliği, ruhsatların üst üste verilmesi ve ruhsat temdit etme kriterlerinin yeniden gözden geçirilmesi, madencilik sektörü açısından önem arz etmektedir.” değerlendirmesini yaptı.
Yılmaz, ayrıca arama ruhsatlarında yatırım teminatı zorunluluğu, ağırlaştırılmış iptal gerekçeleri gibi maddelerin gözden geçirilmesi gerektiğini kaydetti. Bu durumun madencilik sektörünün enerji arz güvenliği ve cari açığın azaltılması açısından stratejik bir önem taşıdığını da vurguladı.
Yerel Kaynakların Değerlendirilmesi
Küresel gelişmelerin ülkelerin doğal kaynaklarını azami düzeyde değerlendirme politikalarını hızlandırdığını belirten Yılmaz, Türkiye’nin de bu süreçte yerli kaynaklarından tam kapasiteyle faydalanmasının önemine dikkat çekti. “Madencilik faaliyetlerinin çevreyle uyumlu, yatırımcı dostu ve öngörülebilir bir yasal çerçeveyle desteklenmesi büyük önem taşımaktadır.” dedi.
Yılmaz, madencilik teklifinin kamu yararını ve yatırım iklimini gözeten dengeli bir düzenlemeye dönüşmesini beklediklerini ifade ederek, sektörün Türkiye’ye daha fazla katma değer sağlamak ve sorumlu üretim ilkeleriyle hareket etmek için her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğunu belirtti.
