Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Ukrayna-Rusya Savaşı ile ilgili önemli bir değerlendirme yaptı. Time dergisine verdiği röportajda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy tarafından gerçekleştirilecek bir üçlü zirvenin havada ateşkes kararına ulaşma potansiyeli taşıdığını ifade etti.
Lukaşenko, Ukrayna’daki savaşın başlamasından sonra Minsk-Washington ilişkilerinin kötüleştiğini, ancak iki ülke arasındaki iletişim kanallarının istihbarat servisleri aracılığıyla devam ettiğini belirtti. Özellikle ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Christopher Smith ile gerçekleştirdiği görüşmelerin önemine değindi.
Belarus’un ABD ile temas konusundaki inisiyatifini elinde tuttuğunu vurgulayan Lukaşenko, Trump’ın Özel Temsilcisi Keith Kellogg ve ekibinin haziranda Minsk’i ziyaret etmesinin, son beş Amerikan heyetinin arasında yer aldığını aktardı.
Ayrıca, Ukrayna ve Rusya arasındaki ateşkes konusunun gündeme gelmesinin ön koşulu olarak Ukrayna’nın saldırgan tutumunu değiştirmesi gerektiğini ifade etti. Lukaşenko, iki ülke arasında bir ateşkesin imzalanabilmesi için bir dizi koşulun yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Belarus’un askeri ilişkilerinin güçlü olduğunu da kaydeden Lukaşenko, Oreşnik balistik füzesi gibi askeri sistemlerin ülkesine yerleştirilmesi konusunda ilerlemeler kaydedildiğini açıkladı. Yıl sonuna kadar nükleer başlık taşıyabilen bu füze sisteminin konuşlandırılacağı yerlerin belirlendiğini duyurdu.
Lukaşenko, “Biz intiharcı değiliz, ancak sınırımızı geçmeye çalışanlara karşı tüm silahlarımızla yanıt vereceğiz.” diyerek, Belarus’un askeri stratejisinin ne denli güçlü olduğunu ifade etti.
Ayrıca, Polonya ve Baltık ülkelerine karşı da “kabul edilemez zarar” verme konusundaki kararlılıklarını dile getiren Lukaşenko, tarihsel olarak Rusya ile olan müttefikliklerine dikkat çekti. Ukrayna’nın aynı anda ateşkes için adım atması halinde Putin’in de bu konuda razı olabileceğini söyledi. Lukaşenko, bu üç liderin bir araya gelecekleri görüşme yerleri olarak ise Minsk, İstanbul veya Cenevre önerisinde bulundu.
