Los Angeles'taki Sınır Protestolarının Üçüncü Günü
ABD'nin Los Angeles kentinde düzensiz göçmenlere destek amacıyla başlatılan protestolar, üçüncü gününde de devam ediyor. Protestoların gidişatını değerlendiren ABD Başkanı Donald Trump, durumu 'kötü' olarak nitelendirerek askeri birliklerin gönderilmesi talimatını verdi.
Trump'ın Açıklamaları
Trump, protestoların şiddetlendiğini belirterek, Ulusal Muhafızların da etkin olduğu bölgedeki olaylara müdahale edilmesi gerektiğini vurguladı. Sosyal medya platformu Truth Social'dan yapılan açıklamada, Los Angeles Polis Departmanı'nın (LAPD) Şefi Jim McDonnell'ın protestocuların 'daha saldırgan hale geldiğini' aktardığını ifade eden Trump, 'Los Angeles'ta durum gerçekten kötü görünüyor. Askeri birlikleri getirin.' dedi.
Gözaltı ve Çatışmalar
Şehirde üç gündür süren protestolarda, güvenlik güçleri ile göstericiler arasında çatışmalar yaşanıyor. Trump'ın talimatıyla ilk etapta 300 kadar Ulusal Muhafız bölgeye gönderilirken, gelecekte daha fazla askeri birliklerin sahaya çıkması bekleniyor. Yerel güvenlik güçlerinin çatışmalar esnasında göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullanarak müdahale ettiği bildirildi.
Olayların Merkezinde Metropolitan Cezaevi
Los Angeles şehir merkezindeki Metropolitan Cezaevi, protestoların merkezi haline geldi. Burada, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından gözaltına alınan düzensiz göçmenlere destek amacıyla düzenlenen gösterilerde birçok kişi gözaltına alındı.
Polis Kaptanı Raul Jovel, protestolar sırasında polis memurlarının saldırıya uğradığını ve şehir merkezinin 'yasa dışı toplanma bölgesi' ilan edildiğini açıkladı. Ayrıca, Avustralyalı muhabir Lauren Tomasi'nin gösterileri takip ederken bir plastik mermiyle yaralandığı belirtildi.
ICE Karşıtı Protestoların Devamı
Los Angeles'taki protestolar, göçmen politikalarına karşı artan tepkilerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Zaman zaman yaşanan çatışmalar, Trump yönetiminin gösterilere ilişkin sert açıklamalarından sonra daha da tırmanmış durumda. Başkan Trump, olayların sorumluluğunu Demokrat yöneticilere yükleyerek, durumu kontrol altına almanın yolunun askeri müdahale olduğunu savundu.
