Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro'nun BM 80. Genel Kurul konuşması
Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Gazze'deki duruma sert tepki gösterdi ve uluslararası topluma çağrıda bulundu. Petro, diplomasinin başarısız olduğunu ileri sürerek, Gazze’deki gelişmelere artık bir gün daha tahammül edilemeyeceğini vurguladı.
Gazze ve soykırım vurgusu
Petro, konuşmasında "İnsanlık, Gazze’deki soykırıma artık bir gün daha tahammül edemez" ifadelerini kullandı. Diplomasinin soykırımı durdurmada etkili olamadığını belirten Cumhurbaşkanı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve soykırımda sorumluluğu olduğuna işaret ettiği kişilerin ABD ve Avrupa’da serbestçe dolaşmasının kabul edilemez olduğunu kaydetti. Ayrıca, Filistin'in özgürleştirilmesi için soykırımı kabul etmeyen ülkelerin ordularının koordinasyonuna ilişkin çağrıda bulundu.
BM Güvenlik Konseyi vetosuna sert eleştiri
Petro, Gazze ateşkesi tasarısının ABD oyuyla veto edildiğini hatırlattı ve vetoların sonuçlarına dikkat çekti: "BM Güvenlik Konseyi'ndeki her veto daha fazla çocukların ölümüne yol açıyor." Veto kararlarını insanileştiren bir yaklaşımla eleştiren Petro, vetoları kullananların vicdanına yönelik sert ifadeler kullandı.
ABD ve Donald Trump eleştirisi
Konuşmasında ABD Başkanı Donald Trump'ın dış politikasını da hedef aldı. Petro, Trump'ın politikalarının Karayipler'de ve Gazze'de sivillerin hedef alınmasına göz yumduğunu savundu: "Trump ... Gazze'de kadınların, çocukların, gençlerin ve yaşlıların üzerine de füzelerin atılmasına göz yumuyor. Böylece soykırımın suç ortağı oluyor."
Karayipler, göç ve sorumluluk
Petro, Karayipler'deki askeri varlığa ve bölgede yaşananların uluslararası politikanın bir yansıması olduğuna dikkat çekti. Karayip Denizi'nde ölen gençlere ilişkin olarak, teknelerdeki kişilerin "Aragua Treni'ne mensup olmadığını", muhtemelen Karayip ya da Kolombiyalı olduklarını belirtti ve bu olaylara ilişkin yetkililer hakkında ceza soruşturması açılması gerektiğini ifade etti. Hatta gerekirse soruşturmanın Trump'ı da kapsayabileceğini söyledi.
Göçün, iklim krizine karşı harekete geçmemek için bir mazeret haline getirildiğini söyleyen Petro, göçmenlerin siyasi amaçlarla istismar edildiğini ve kömür ile petrol tüketiminin azaltılmasının gizlendiğini savundu.
Petro ayrıca 2023 ve 2024 yıllarına atıfta bulunarak, bu dönemlerde en fazla kokainin ele geçirildiğini ve "700'den fazla uyuşturucu baronunun ABD'ye ve Avrupa'ya iade edildiğini" hatırlattı; Latin Amerika'nın tek başına suç, kaçakçılık veya terörle anılamayacağını vurguladı.
Piyasa, kapitalizm ve iklim krizi eleştirisi
Cumhurbaşkanı Petro, piyasanın iklim krizini çözemeyeceğini belirterek krizin kaynağı olarak kapitalizmi işaret etti: "Krizi yaratan, insan ilişkilerinde eşitsiz bir yapı olan kapitalizmdir... Daha fazla üret, daha fazla sat, daha fazla kazan ve giderek daha fazla kömür ve petrol kullan." Petro, bunun bir tercih meselesi olduğunu söyleyerek "Seçim şudur: Kapitalizm mi, yaşam mı?" dedi.
Konuşmasını Latin Amerika'nın potansiyeline dair bir hatırlatmayla tamamladı: bölgenin su, rüzgar ve güneş enerjisine dayalı temiz enerji kaynakları ve Amazon ormanları sayesinde gezegenin ve insanlığın korunmasında öncü rol oynayabileceğini ifade etti.