Bist 100
10.343,31 2%
DOLAR
32,69 0,13%
EURO
35,16 0,04%
ALTIN
2.436,27 0,03%

İstanbul'da düzenlenen Küresel İletişim Derneği Konferansı ile dijital dönüşüm tartışıldı

İstanbul'da gerçekleşen 16. Küresel İletişim Derneği Konferansı'nda, dijitalleşmenin iletişim alanındaki etkileri ve geleceği ele alındı. İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un açılış konuşmasında, dezenformasyonun savaş suçlarına dahi alet edilmesi ve hakikat krizi gibi konular tartışıldı

Yayın Tarihi: 15.05.2024 20:06
Güncelleme Tarihi: 15.05.2024 20:06

İstanbul'da düzenlenen Küresel İletişim Derneği Konferansı ile dijital dönüşüm tartışıldı

Altun: Hakikat krizi sadece bizim değil, tüm insanlığın ortak meselesidir

İstanbul'da düzenlenen 16. Küresel İletişim Derneği Konferansı, dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanlarını bir araya getirdi. Programın açılışını İletişim Başkanı Fahrettin Altun yaptı. Altun'un konuşmasında, dijitalleşmenin hızı ve yoğunluğunun iletişimin geleceği üzerindeki etkileri derinlemesine ele alındı.

Konferansta dijitalleşmenin avantajları ve dezavantajlarına dikkat çekilerek, dijitalleşmenin olumlu yönlerinden en iyi şekilde faydalanmanın önemi vurgulandı. Altun, iletişim ekosisteminde veri güvenliğinin sağlanması ve dezenformasyonun engellenmesi gerektiğini belirtti.

Son yıllarda yaşanan siyasi krizler, silahlı çatışmalar ve küresel salgın gibi olayların iletişim ve medyadaki dijitalleşme ile etkisinin arttığına değinen Altun, özellikle dezenformasyonun savaş suçlarını örtbas etmek için kullanıldığını ifade etti.

Altun, "Türkiye, insanlığın karşı karşıya kaldığı bu sorunlar karşısında proaktif bir tutum takınmakta ve gerek hakikat krizinin aşılması gerekse de iletişim alanındaki küresel adaletsizliğin ortadan kaldırılması için yoğun bir mücadele ortaya koymaktadır. Bu mücadeleyi her şeyden önce Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Daha adil bir dünya mümkündür.' diyerek yürüttüğü hak ve adalet mücadelesinden ilhamla yürütüyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının 2018'de ihdas edilmesinin, Türkiye'nin bu konuya verdiği önemin kurumsal bir tezahürü olduğunu ifade eden Altun, "İletişim Başkanlığının kurulmasıyla Türkiye Cumhuriyeti, iletişimi, müstakil bir politika ve strateji üretim alanı olarak tayin etmiştir. Böylelikle Türkiye, bu alandaki imkanlar ve sınamalar konusunda kapsamlı stratejiler ve kamu politikaları geliştiren öncü ülkelerden biri olmuştur. Bu strateji ve politikalarımızı Türkiye İletişim Modeli çerçevesinde hayata geçirmeye gayret ediyoruz. Türkiye İletişim Modeli, iletişim alanındaki yeni teknolojilerin, bilhassa da dijitalleşmenin yol açtığı değişimlerden çekinen bir aktör değil, aksine değişimi kucaklayan ve ona yön vermeye çalışan bir aktör olma yönündeki irademizin de bir beyanıdır. Türkiye, iletişim ve medya alanında akıntıya kapılan değil, akıntıya yön vermeye çalışan bir ülke olma çabası içindedir." değerlendirmesinde bulundu.

Altun'un konuşmasında vurguladığı gibi, günümüzde hakikat krizi insanlığın ortak bir sorunu haline gelmiş durumda. İletişim alanında yaşanan adaletsizliklerin, uluslararası alandaki adaletsizliklerle bağlantılı olduğunu belirtti. Altun, Batı hegemonyasının hakim olduğu medya düzeninde bir adaletsizlik olduğunu ve bu durumun eleştiri ve sorgulamalara neden olduğunu ifade etti.

Altun'un değindiği gibi, Türkiye bu konuda proaktif bir tutum benimseyerek iletişim ve medya alanında adaleti sağlamaya çalışıyor. Bu çerçevede Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın kurulması ve Türkiye İletişim Modeli'nin geliştirilmesi önemli adımlar olarak öne çıkıyor.

Konferansta, dijitalleşmenin yol açtığı sorunlara karşı mücadele etmek ve hakikati savunmak için uluslararası işbirliğinin önemi vurgulandı. İletişim ve medya alanında yapılan yatırımların geleceğin şekillenmesinde önemli bir rol oynadığı belirtildi.